A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir anı

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 21 Ekim 2016 00:20:45

Yıllardan 1980. Mevsimlerden yaz. 12 Eylül 1980 askeri darbesi henüz yapılmamış, dünyamız henüz tamamiyle kararmamış, anamızdan emdiğimiz helal süt burnumuzdan henüz getirilmemişti. Epey dert görmüş, gösteri yapmış, avaz avaz özgürlük, adalet, eşitlik ve kardeşlik türküleri yırlamış, kimi kez gülmüş, pek sık da ağlamış, vurulan arkadaş, meslektaş, tanıdık, tanımadık ve can yoldaşlarımızın cenaze törenlerinden birini bitirirken, diğerininkinin hazırlıklarını yapmakla geçen günlerden ve gecelerden sonra …

Kaosa sürüklendiğimiz belli ama yine de hayat, yaşamak, yaşam-ak dayatıyor ve yaz gelince bir yılın yorgunluğunu çıkarmak, derslerin, seminerlerin yükünü atmak için ver elini tatil demişiz.

Sevimli, güleç ve güneş yüzlü dost ve arkadaşlarımızla Bodrum’un Gümüşlük nam köyüne on dakikalık yakınlıktaki bir köyevindeyiz. Çevresi değişik renklerle bezeli, haşmet ve azametle geçenleri seyreden  ve seyrettiklerinden kimine göz bile kırpan çiçeklerle donanmış, kimi zaman taşla, ama bilhassa (ç)akıl-taşıyla, örtülü, kimi zaman çırılçıplak keçi yollarından epey yürüyüp, birkaç duvarcığı atladıktan sonra, çardaklı mardaklı, sapsarı dopdolgun salkım saçak üzümleriyle ağzınıza layık, ve birkaç arkadaş birlikte kiraladığımız, bir ay kadar kaldığımız köyevine ulaşmak olası. Elektrik yok. Mumla ve fenerle idare ediyoruz. Sabah kahvaltısını etraftan topladığımız çalı çırpının ateşinde ve evin ocağında çayımızı demleyerek yapıyoruz. Bu da ayrı bir keyif. Orada o olanaklarla bir etli taze fasulye yapmıştım Tarih kitaplarına bile geçti ( !) Övünmek gibi olmasın …

Köyevimiz de plaja on dakikalık. O bir aylık zaman dilimini bu on dakikalar arasında yedik, bitirdik. Ama anlatılacaklar da var.

İşte o plajın arkası hemen ağaçlık. Yoksa ormanlık mı demeli ? Evet kesinlikle küçük bir ormanlık : Hakkını yememek lazım : Bağ, bahçe meyveleriyle yüklü.

İşte orada ve bir anda plajdayız. Evet. Kimsecikler yok gibi. Güneş var : Doruk noktasında. Deniz var : Dingin. İpince kum var : Sar da sarmala. Plaj ıssız. İnsanoğullarından varolanlar, dün geceden kalanlar, yeni uyanmışlar, birbirinden dünyalar kadar uzakta ve herbiri keyfince deniz, güneş ve ince kumla derin söyleşilerde ...

Zaman sayfanın bir köşesinden öbürüne akıyor. Güneş iyice çarpmaya başlayınca ve açıkınca, her öğlen olduğu gibi, plajla ormanın birleştiği noktada, ormanın gölgesini, plajın insanoğullarını çekip alan, çekip alan, ama asla teslim etmeyen, kır lokantasına karnımızı doyurmaya gidiyoruz :

Yiyenler yiyeceğini yemiş ve gitmiş, mütevazi ve derme çatma kır lokantası her zamanki gibi bu saatte yine sakin. Bizim biraz geçikmeli gelmemizin bir belirleyicisi de bu zaten : Sakin kır lokantasının keyfini çıkarmak, kafamıza göre karnımızı doyurmak, lokanta sahibi, oğlu ve tanıdık bir-iki köylüyle iki satır sohbet etmek ve bilhassa renklerin ve hele o akıl almaz sarının ayrıntılarında yitmek.

Lokantaya varır varmaz mutfağa dalıp, « Bugün ne var ? » diye sorduğumda, lokanta sahibinin 25-26 yaşlarındaki oğlu, bana bilmiş ve hınzırca bir göz attıktan sonra « Gel de gör » dedi :

Toprak fırına küreğini salladı ve iri bir tepsiyi çıkarıp önümüzdeki koca masanın üstüne koydu. Kocaman tepsinin içinde kıpkızıl bir yabandomuzu yavrusu : Toprak fırında güveç usulüyle ve domates, biber, patates, biber, patlıcan, soğan, sarmısak ve binbir otla bir güzel pişirilmiş. Harika !

Tamam dedim, bize birer porsiyon, yanında da çaçık ve su.

Bize cömertçe sunulan parçayı sebzesiyle birlikte tadına vara vara bir güzel mideye indirdik. Unutulmaz bir ağız tadı. Ağızda eriyen mis gibi kızarmış et parçası. Et değil bu başka bişey. Tadı unutulmazlardan.

Bizim yememiz o kadar ilginç değil mutlaka. Daha önceden nasıl olsa biliyoruz : Bu kadar taze, bu kadar iyi pişirilmiş olmasa bile domuz ve yabandomuzu eti yemişiz. Tadını biliyoruz. Asıl ilginç olanı lokanta sahibinin oğlunun da bizimle birlikte yemesiydi. O yörede yabandomuzu avının şöyle böyle yapıldığını yemek sırasında bize anlatan da o. Anlattığına göre, ana-baba yabandomuzları avlandıktan sonra Milas’a götürülüp « Rumlara iyi bir fiyatla » satılırken, yavru yabandomuzlarını kendileri için ayırıyorlarmış. İşte bunun sonucunda birkaç gün önceki avdan, o gün kısmetimiz olmalı, yavru yabandomuzundan bir parça da bizim tabağımıza düştü.

O günün öğleden sonrasının o ilk saatlerinde çok güzel tadımlık bir öğlen yemeği yedik ki aradan geçen onca zamana karşın tadı hala damağımda.

Köylü gençin yabandomuzu eti yemesi ve bunu daha önce de yaptığını, yaşıtlarının da yabandomuzu etine sarıldıklarını anlatması, bölgede gençlerin yabandomuzu avına ve etine meraklı olduklarını öğrenmemizi sağladı. Domuz eti ve yabandomuzu eti yenmesi konusunda bu yörede diğerleriyle kıyaslanınca farklılığı gösteren bir olay bu. Böylece yöre insanlarının et ihtiyaçlarının bir bölümünü, belki tamamını, bu yoldan karşıladıkları anlaşılıyor. Bu da yabana atılmamalı.  Bunu asıl belki de en önce, 1960’ların başındaki  « Taş »larında ve/veya köşe yazılarında « Köylülerimiz yedikleri et oranını arttırırlarsa ve köylerinde tenis kortları kurup tenis oynadıklarında kalkınmış oluruz » diye yazan Çetin Altan’a anlatmalıydım. Ve oğullarına da.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…
Türkiye raporu: Özgürlükler ciddi zarar gördü

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı
Ton balığında cıva: Zehirli madde seviyesinin kontrollere rağmen hala yüksek olduğu tespit edildi

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti
İnsanlık için küçük ama Türkiye için çok büyük bir adım

Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.
Dünyada zorla çalıştırılanların sayısı artıyor.

GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi
ABİDİN DİNO PULU

SANDIK
TAKSİ DURAĞI
Emek, Ümit ve Para
BABAM
REKORLAR

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git