Makus Talih
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
19461 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 25 Aralık 2019 14:54:56

Türkiye, tarihi boyunca ne yazık ki hep kanallarla uğraşmış bir ülkedir. 1840larda Osmanlı Devleti zamanında, Kızıldeniz ile Akdeniz’in bir kanal vasıtası ile birleştirilmesi konusu, yine uçuk bir Fransız tarafından ortaya konulmuştu. Ferdinand De Lesseps, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa`nın oğluna ders verirken çılgın projesini devamlı valiye aktarırmış. Padişah’a kadar uzanan bu istek, Osmanlı tarafından uzun süre itibar görmemiş. Mehmet Ali Paşa’ın vefatından sonra vali olarak atanan oğlu Hidiv Sait Paşa göreve geldiğinde, Lesseps Fransa`dan, kraliçe vasıtası ile, Mısır’a elçi atanmasını istemiş.
...Devamı.»Neydik N’olduk Ailesi
Kategori: Günün içinden notlar |
0 Yorum |
39732 Okunma
Yazan: Saba Öymen | 18 Aralık 2019 04:39:59

Gümüşsoy Ailesi’nin başına neler gelecek acaba? Anne Seval, baba Engin, kızları Burcu ve Elfin’in başlarına bir şeyler geleceğini biliyoruz, çünkü roman şöyle başlıyor: “Gündüz her şey normaldi. Gümüşsoy Ailesi’nin sıradan bir günüydü. Akşam başlarına geleceklere dair hiçbir ipucu yoktu ortada.”
...Devamı.»Kanal İSTANBUL
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
24105 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 06 Aralık 2019 12:47:31

Her konuda olduğu gibi ciddi konularda da yozlaşmanın, sadece bizim ülkemize has bir davranış biçimi olmadığını düşünüyorum. Seneler öncesi bir bakanlık için acil ihtiyaç malzemesini tedarik etme işi firmamıza verilmişti. Malzemeler Almanya’dan sevk edilecekti ancak , içinde bir iki parça ürün Kanada’dan yüklenip, Frankfurt’a gelecekti. Diğer parçalarla birleştirilip, Ankara’ya sevk edilecekti. O yıl Aralık ayı çok soğuk ve kar yağışlıydı. Almanya’da ilk defa şehir içindeki yollara da tuz dökülüyordu.
...Devamı.»NATO...
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
25737 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 06 Aralık 2019 11:57:07

Seneler önce yatılı okulda, Türkiye’nin NATO ittifakına 18 Şubat 1952 tarihinde resmen katılımının ilk sene-i devriyesini kutlamıştık. Aslında 4 Nisan 1949 tarihinde Washington’da kurulan NATO (Kuzey Atlantik Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) o tarihte Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adı altındaki Rusya’ya karşı bir güç birliğinin kurulmasına yönelik uluslararası plandı. Türkiye’nin alınmasında en büyük etkenin, sınırlarının Rusya ile olmasından doğmuş olduğunu düşünmekteyim.
...Devamı.»DİYET
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
19974 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 29 Kasım 2019 03:55:17

Siyasetin mühendisliği olur mu, diye sakın sormayın, kanımca olur. Bilim dalları dışında her konuda bir mühendislik üretilmekte. Siyaset bilimcilerin de kendi dallarında bir mühendislik ürettikleri muhakkak. Kanımca 1000 odalı 5 Tepedeki sarayda en az birkaç yüz odada, bu konuda çalışan onlarca insan var. Senaryolar üretilip, konu hakkında seminerler düzenleyip, en iyi senaryo ile hangi siyasi partiyi nasıl yıpratabiliriz diye kafa patlatan insanlar. Saraydan bu konuda tonla para kazandıkları muhakkak.
...Devamı.»Tuhaf bir günlük
Kategori: Nasıl yoldan çıktım? |
0 Yorum |
36438 Okunma
Yazan: Ayşin Uysal | 27 Kasım 2019 17:58:28

Geçen hafta İstanbul trafiğinden 13 araç ve 60 kişi eksildi. Ama İstanbul bunu hiç fark etmedi… Efendim olay şöyle gelişmiş. Söylentilere göre bu 13 araç bir ara Bursa yolunda görülmüşler. Bir görgü tanığı bu söz konusu 13 aracın İnegöl yolundan Yenice istikametine saptıkları konusunda yemin etmeye hazır. Yenice sakinleri ile yapılan tahkikatta bilgi doğrulandı. Araçların oradan geçtikleri, bu arada köyün tüm ekmek ve domates stokunu erittikleri kesinlik kazandı.
...Devamı.»Hesap ve Hayat
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
20109 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 21 Kasım 2019 11:19:15

Tarih boyunca çok sayıda mimari yapının mutlaka hesapla yapılmış olduğuna inanırım. Çok eskilere gitmeden hepimizin bildiği bir eseri ele alalım. İstanbul’da bütün dünyanın ilgisini çeken bir mimari eserdir bu. M.S. 360 yılında yapıldıktan sonra çeşitli deprem ve yangınlarda hasar gören bu yapının yeniden inşasına İmparator Justinianos tarafından M.S. 532 yılında başlanıp 5 yıl gibi kısa bir zamanda tamamlanmıştır. 27 Aralık 537’de ibadete açılır, 916 yıl kilise olarak hizmet verir.
...Devamı.»UFO – Umursamaz Fakat Orada
Kategori: Nasıl yoldan çıktım? |
0 Yorum |
29115 Okunma
Yazan: Ayşin Uysal | 17 Kasım 2019 09:44:47

Bir hafta sonu Meke gölüne kadar bir uzandık. Meke gölü sanırım İç Anadolu'nun en tuhaf görüntüye ve kokuya sahip gölü. Doğum tarihi kimilerince 5 kimilerince 400 milyon yıl önceye dayanıyor, o kadar uzun zaman geçmiş ki herhalde göl bile tam tarihini unutmuştur. Sorabilseniz, "Şu son kuyrukluyıldızdan hemen sonraydı, ay daha yeni yeni arzın –öyle diyorsunuz değil mi o gezegene hala?- çevresinde dolanmaya başlamıştı. İnsanoğlunun ortaya çıkışından da az önceydi galiba, balıklar yeni yeni sudan çıkıp yürümeye başlıyordu" diyebilir.
...Devamı.»Boyut kapıları gezisi
Kategori: Nasıl yoldan çıktım? |
1 Yorum |
35109 Okunma
Yazan: Ayşin Uysal | 06 Kasım 2019 12:18:11

Yazın başında haritayı önüme alıp nereye gitsek diye bakınırken tuhaf bir şey fark ettim. Neredeyse Türkiye’nin tüm bölgelerini gezmişiz. Sadece şehirlerde değil yaylalarda, ücra göllerde, deli nehirlerde, yağmurlu ormanlarda, sarp dağlara çıkan keçiyollarında taban tepmişiz. Ama bazı yerleri sanki bilinçli olarak atlamışız hep. O bölgeler hep rota üzerinde bir yerden bir yere ulaşırken geçip gittiğimiz noktalar olmuş, kalıp dolaşmamışız.
...Devamı.»T.C. !!!
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
21159 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 05 Kasım 2019 06:50:29

Hayatın akışında insanoğlu nelere şahit olmakta diye hiç geriye bakıp düşündüğünüz olur mu? Ben insanların ak dediklerine zamana kendilerini uydurmak adına kara dediklerine çok şahit oldum. Hani önce ekranlara çıkarak ‘saygı değer hoca efendi’ diyerek, ‘ bitsin bu hasretlik’ diyenlerin sıfatlarını hiç unutmadığımı burada belirtmek isterim. Daha sonraları, kırmızı bültenle aynı efendiyi aramalarını da izledik.
...Devamı.»Acı sentez
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
22383 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 05 Kasım 2019 06:18:43

Dünyanın hiçbir anlaşması hiçbir devlet için bir başarı abidesi olmamıştır. Her zaman neticeye bakarak zafer naraları atmak, kanımca doğru bir davranış değildir. Ömrüm boyunca şu sözlere çok kıymet verdim. ‘Geçmişini iyi anlamayan toplumlar, geleceğe yön veremezler.’ Önce geçmişi analiz etmek gerekir. Bakın bugün Mudanya mütarekesini, Lozan antlaşmasını, hatta Montrö antlaşmasını nasıl tartışabiliyorsak, her konuda, son zamanlardaki mutabakatlar üzerinde de tartışabilmek gerekir.
...Devamı.»Düşüş
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
25554 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 17 Ekim 2019 11:10:05

Ankara da TED Ankara Kolejinin yanından bir dere akardı. Bu İncesu deresi idi. Evvelden bu dere açıkta akar, vatandaşlar çevreyi hiç düşünmeden eline geçen bütün çöpü bu dereye atardı. Ben de mutlaka bu dereye, o yörede yaşayan biri olarak, bir şeyler atmışımdır. Bunu inkar etmiyorum. Hele çocukken Ahmetler diye anılan ve Küçük Esat’a doğru giden patika yol, bu dereden tahta köprü üzerinden geçilirdi. At arabaları köprüden geçemez, derenin içinden giderlerdi At arabalarının derinleştirdiği İncesu deresine yazın girer serinlerdik.
...Devamı.»Bir Harekatın Anatomisi
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
23505 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 17 Ekim 2019 10:52:04

Günlerdir sabah akşam gece gündüz demeden ekranlardan yayınlanan demeçleri, toplumun nasıl bir tepki verdiğini izledik. Geldim, geliyorum, gelirsem fena yaparım, pişman olursunuz gibi söylemleri dinlemekten toplum hem rahatsız olmuş, Hem de artık inandırıcılığını yitirmeye başlamıştı. Hani yalancı çoban köy kahvesine koşarak gelip, kurtlar bastı sürüyü, koşun yetişin koyunları kurtaralım, diye köy halkını kandırırmış ya bir kaç gün. Sonunda kahvedeki insanlar çobana artık inanmaz olmuşlar.
...Devamı.»Bir Çocuk Oyunu
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
23703 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 29 Eylül 2019 04:01:33

Çocukluğumuzda pek çok oyun oynardık. Tabii çocukken bugünkü gibi bilgisayar ve cep telefonları olmadığından oyunlar icat ederdik. Dokuz taş diye bir oyunumuz vardı. Dokuz düz taşı üst üste kule gibi koyar, bir mesafeden küçük topla yıkmaya çalışırdık. Bir başka oyunda ise herkes halka şeklinde yere oturur, ebe olan çocuk ise eline bir mendil alır, halka halindeki oturan çocukların arkalarından dolaşırken elindeki mendili belli etmeden bir çocuğun arkasına bırakırdı.
...Devamı.»Dümdük
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
21936 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 28 Eylül 2019 03:35:05

Artık insanların doğru düşünmeye hatta aklını kullanmaya, bilhassa siyasilerin söylediği sözleri sorgulamaya başladıklarını düşünmekteyim. Ekonominin koşmaya başladığını, büyümenin coştuğunu söyleyen siyasilerin, artık bir söz söylemediğine şahit olmaktayız. Bir ülkede büyüme ne ile olur diye sorulabilirsiniz? Türkiye’de de büyüme dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi sanayide yatırım, yeni iş sahaları açılması ve buna bağlı olarak büyük enerji yatırımları planlamayla oluşur. Ülkemizde enerji tüketiminin artmadığını TUİK verilerinden anlamaktayız.
...Devamı.»Dinleme adabı
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
25089 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 15 Eylül 2019 13:59:44

Senelerce önce tanımıştım Fuat Aziz Göksel’i. Bir çok konferansına gitmiştim üniversite yıllarımda. İnsan psikolojisini çok iyi analiz edebilen ender hatiplerdendi. Herhangi bir konuda doğaçlama konuşma yapabilen, doğrudan ziyade dolaylı anlatımı kullanan, insanları düşünmeye yönelten sorular sorabilen bir hatipti. Onun konferanslarını hiç kaçırmamaya çalışırdım. Çok şey öğrenirdim ondan .
...Devamı.»Bakış Açısı
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
22661 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 07 Eylül 2019 07:16:19

Çocukluğumda Ankara’nın Kurtuluş semtinde otururduk. Bir binanın giriş katında idi evimiz. Bahçesi büyük olan bu evin bahçesinde güzel bir kümesimiz vardı. Kümesin içinde, mühendislik mektebine gitmeden önce, ziraat mektebinde bir müddet okuyan rahmetli pederin, Ligorin cinsi tavukları ve horozu vardı. Beyaz renkli cins olan bu horoz ve tavukları Ankara Hayvanat Bahçesi müdürü olan arkadaşı Mustafa Bey kanalı ile almıştı.
...Devamı.»Kayyum
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
26793 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 23 Ağustos 2019 10:18:43

Ben bir küçük cezveyim elden ele gezmeyim, verin benim yârimi boynu bükük gezmeyim, ne kadar güzel tarif etmekte bir özlemi. Ne kadar da nazik anlatıyor yaşamdan beklentisini. Şarkılarımız, türkülerimiz bir çok konuda hissiyatı ifadede kullanılır. Kimi zaman bu sözcükler duyguları ifadede cılız kalır. İnsan diye adlandırdığımız yaşayan, nefes alan, yemek tüketen, üreyip çoğalan, seven, hisleri olan, kimi zaman duyguları ile hareket eden, kimi zaman hata yapan, sonra iz bırakıp bu yaşamdan ayrılan insanoğlunun doğuştan sahip olması gereken bazı hürriyetleri vardır.
...Devamı.»İda Dağı
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
26823 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 11 Ağustos 2019 15:09:22

Bütün hikaye Hern Korfmann ile tanışmamız sonrası başladı. Troya’da yıllar süren bir kazı çalışması yapmaktaydı tanıştığımıda. Kazı sahasına kimse alınmamakta, kurulan uzun masaların üzerinde kazılarda çıkan eşyalar sergilenmekteydi. Herbir parçaya etiket yapıştırılıp isimlendirilmekte, bir haritanın üzerine de nerede çıktığı işaretlenmekteydi. Çok nükteden ve de çok bilgili bir tarihçiydi. Bizim amacımızı öğrenince gözlerinde parıltı oldu. Anlatmaya, bu alanda yapılan kazıların bir tarihçesi olduğundan başladı Hern Korfmann. İlk adını Osman olarak söyledi bize.
...Devamı.»Adil...
Kategori: Nalına Mıhına |
0 Yorum |
21786 Okunma
Yazan: Metin Atamer | 06 Ağustos 2019 09:50:22

Dünyada iki ülke vardır pek hatırlanmaz ancak coğrafi bakımdan enteresan bir yerdedir. Birincisi Etiyopya, aslında biz bu ülkeyi Habeşistan olarak biliriz. Kralı Haile Selassie 1975 senesine kadar hükümdarlık yapmıştı. Önemli kent Adis Ababa, denizden 2355 metre yüksekte dünyanın en yüksek rakımdaki başkentidir. Etrafı yoğun kahve ağaçları bulunan ormanla çevrili kent, Beyaz Nil nehrinin doğduğu yerdir. Arazi çok engebeli olduğu için hava alanının bulunduğu bayırda iniş ve kalkış pistinin başı ve sonu arasında yükseklik kod farkı 34 metre kadardır.
...Devamı.»