A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bütün

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 06 Şubat 2012 07:25:36

İnsanın kültürünün doğuştan olmadığı muhakkak. Yani profesör bir baba ve kültürlü bir annenin çocuğu doğuştan kültürlü olmamakta. Küçük yaşta aile içinde anne ve babasından aldığı terbiye ve gözlemlerinin, kapasitesince kültürüne katkı mayaladığı bir gerçektir. Genlerin yapısı içinde hafıza fazlalığı, insanın algılama kabiliyeti ve öğrenme merakı düzeyinde kültür yapısının geliştiğine inanırım. Bu yaşamın bir yönüdür.

Bir de tabiatta bir dengenin var olduğuna, insanların her yaşta bazı konuları öğrenebildiğine, bazı becerilerin de ömür boyu öğrenilemediğine şahit olmuşumdur. Eskilerin söylediği ‘’ağaç yaşken eğilir’’ sözüne kalben katılırım. Öğreti çocukken başlar ve gençlik çağlarında ağaca son rötüşler verilir. Bazen insanlar maksadını aşan sözler söyler.  Bir zaman sonra  başına öyle hadiseler gelir ki, hayatı içinde bu sözleri söylediğine pişman olur.  Böyle durumlara çok şahit olduğumu hatırlarım. Her yaşta hayatta dersler aldığım bir hakikattir.

Bir çok kişi böyle durumlardan ne ders alır ne de hayatının her hangi bir döneminde ‘’ Ben burada hata yaptım’’ diyebilme cesaretini gösterebilir. İşte bu durum bir insan için korkutucudur. Çünki kendi icraatının mükemmel olduğuna inanır, bir başkasının fikrine hiç dikkat etmez. İşte bu durumun dünya tarihinde bir çok yerde , ülkemizde bazı iktidar dönemlerinde oluştuğunu düşünmekteyim.   

Anne ve babalar evlatları ile konuşurken dikkatli olmalıdır, söyleyeceği bir söz ve bir kelime bir zaman sonra kendilerine çocukları tarafından hatırlatılabilir. Bu nedenle ulu orta bir cümle söylemenin doğru olmadığına inanırım.  Çocuk yetiştirmenin çocuk üretmekten çok daha zor olduğu doğrudur.  Türkiye’nin doğusunda üreme oranının batısına nazaran 7 kat daha fazla olduğunu, nüfus sayımlarındaki oranlardan öğrenmekteyiz. Mühim olan kaç tane çocuk olduğu değil, kaç tane eğitimli çocuğun yetiştiğidir.

Doğuda ailelerde çocuk sayısının ortalama 8-9 olduğu bir gerçektir. Gelir düzeyi düşük olan kırsal alanda veya şehirlerde çoğalan bu tür bir aile yapısından en fazla 1 veya 2 çocuğun kültür seviyesi ancak ortalama düzeye erişmekte , geri kalan % 70 kendi halinde yetişmekte. Şehirlerde ve kırsalda bu kesimin kendine buyruk yaşamakta, kontrol dışı eylemlerde bulunmakta olduğunu görmekteyiz. Kimileri de eşkiya takımına katılmakta, bunların her türlü kanunsuz işlere bulaşması kaçınılmazdır.

İşte insan yaşamı boyunca, çocukluk ve gençlik çağı süreci içinde manevi duygularını değerlendirir, inandığı veya inanmadığı bir inanca hitab eden bir düşünceye yönelir.  Bu genelde aile içinde başlar, çocukluk ve gençlik sırasında gelişir.

Çocukluğumu hatırlarım. Kimse bana sabah ezanda kalkıp camiye git dememişti. Daha okula gitme çağımdan çok evvel her ezanda kalkıp evin karşısında olan camiye namaza giderdim. Camide en ön sırada saf durmama izin vermelerinden çok hoşlanırdım.

Kurtuluş Cami’nin imamı Nusret Hoca’nın hemen arkasında saf dururdum. Yatılı okula gittiğimizde kiliseden bozma bir cami vardı Talas’da, kimi zaman oraya giderdim. Bilhassa ramazan sürecinde caminin en arkasında oturur namaz kılardık. Talas’daki mahalle halkı okuduğumuz okul hakkında pek olumlu düşünmezlerdi. ‘’Dini bütün olmayan çocuklar’’ olduğumuz konusunda fikirleri olduğunu düşünürdük. Bazı ramazanlarda oruç bile tuttuğumuz olmuştu. Fakat hiç bir konuda bir kimsenin telkinine uyarak bu maneviyata yönlenmediğimiz bir hakikattir.

Zaman içinde eşimle evlendiğim ve  ailemin oluştuğu tarihlerde kimi zaman Bahçelievler’deki Çarşı Camiine cuma namazına gittiğimde, yatılı okuldan Yurtdaşlık Bilgisi öğretmenim Gıyasettin Hocam’la yan yana namaz kıldığım günler oldu. Oğlum ve kızımın yetişmesinde hiç bir dini telkinde bulunmadığım bir gerçektir.  Oğlum ramazan ayında orucunu tutar, kendi ibadetini kendisi yapar.

Kimsenin benim maneviyatımın bütün olmadığı konusunda söz söyleme hakkı olmasa gerek. İmanla paranın kimde olduğunu bilmek mümkün değildir. Kimsenin yırtık bezden çıkarcasına ‘’Bundan sonra dini bütün gençler yetiştireceğiz’’ diye söz sözleme hakkı olmadığına inanmaktayım. Sanki bundan evvel yetişen gençliğin dini bir çeyrek de, bir tek hazretin mi dini bütün diye  bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git