A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Eğitim İntihali

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 01 Mart 2012 05:53:45

Çocukluğumda okumaktan ve okula gitmekten nefret etmiştim. Eğitimim sürecinde bir kaç konudan çok etkilenmiştim. Ankara'da Kurtuluş semtinde bir lise binasının altında, zemin katında, kalorifer dairesinin yanında bir odada eğitimime başlamıştım. Sınıfın penceresi odanın üst tarafında bahçeye bakmaktaydı. Oradan yalnız içeriye ışık girmekteydi, kapalı bir mekanda eğitim yapmaya çalışan 6 yaşında çocuklar olarak bu mekandan pek hoşnut değildik.

Ders aralarında teneffüs zili çaldığında  hapishaneden kaçan mahkumlar gibi koridora dağılır, şuursuzca bir oraya, bir buraya saldırırdık.

Ben bu koşturmadan pek hoşlanmazdım. Binada bir derslik ilkokulda eğitim gören   bizler, koridorlarda dolaşan büyük lise çocukları arasında oyun için yer hakkımızı temin edemezdik. Bu sürecin bir kaç ay süreceğini duyar, bir anlam veremezdik. Aslında yolun diğer tarafındaki ilkokul inşaatı henüz bitmemişti. Bu nedenle biz lise binasında okula başlamıştık.  Annemin Milli Eğitim Bakanlığına vaki müracaatı kabul edilmiş, öğretmenlik mesleğine geri dönme iznini almıştı. Ankara’nın dışında bulunan bir köy olan ZİR köyündeki ilk okula tayini çıkmıştı.

Buraya kadar her şey normaldi, amma ben ne olacaktım. Benim okul kaydımın da Zir köyündeki ilkokula alınması gerekmekteydi. Eğitimim içindeki ilk duraklama bu şekilde gerçekleşti.  Ve rahmetli annemle ben, her sabah arabayla bu köye gitmeye başladık. Her sabah gün doğmadan kalkar, yol boyunca uykuma devam ederdim. Bu yol okula kadar bir saat sürerdi. Akşam eve geri dönüşümüzde de okul sonrası bir saat sürmekteydi.   

1-2-3 üncü sınıflar bir derslik odada, 4-5 inci sınıflar bir başka odada ders görürlerdi. Validem 4-5 inci sınıflara öğretmenlik yapar, ben ise 1-2-3 karma sınıfında okumayı sökmek için çaba sarf ederdim. Hiç iki derslik böyle bir okulda ders nasıl görülür diye merak ettiniz mi bilmem amma, ne öğretmen ne yaptığını bilmekteydi, ne de öğrenciler ne okuduklarını bilmekteydiler.

ZİR köyünün tarihsel bir geçmişi olduğunu daha sonraları öğrendim. Timur’un Anadolu’yu istilası döneminde bu köyde ip cambazlarının yetiştiğini öğrenmiş, gösteri yapmaları için  vadinin iki yakasına gerilen ipler üzerinde cambazların hünerlerini sergilemelerini seyrettiği rivayet olunur. Hatta Osmanlı döneminde burada yetişen hünerli cambazların, İstanbul’a gittiklerini de bu hikayeler arasında dinlemiştim.

Kısa bir dönem, bir kaç ay bu okulda okumaya çalışmam pek  netice vermemişti. Üç ayrı sınıfın bir odada ders yapması, bir karmaşadan öte değildi. Babamın gayretleri ve siyasi etkenlerle üç ay içinde annemin tekrar Ankara’ya, Kurtuluş’taki inşaatı biten ilkokula tayini gerçekleşmişti. Evde bir sevinç vardı amma ben de ise bir hüzün.  Çünki eğitimimde ikinci bir değişim, daha doğrusu duraklama yaşayacaktım. Benim okul kaydım ZİR köy ilk okulundan, Ankara Kurtuluş İlkokuluna alınmıştı.

Tekrar başladığım ilk gün okula gitmemek için direnmiştim. Okuldan ve eğitimden  nefret ediyordum. Okula gitmek istemememin  nedeni, eğitimimdeki  duraklamadan kaynaklanmıştı.

Benim katılacağım sınıftaki bütün çocuklar okumayı sökmüş, ben ise hala ‘’Ali Yat Yat Uyu, Uyu Uyu Yat Ali‘’ yi sökememiştim. Benim hayatımda Ali’nin uyuması ve yatması çok önemliydi. Aslında bu cümle genç nesillerin beyinlerine işlenmiş, yıllarca uyuyan bir nesil olarak statik bir yapıyı bırakamamıştık. Ülkemde bu gün hala, bu bilinç altında, çocuk haricinde kalan üretmeme davranışımızı üstümüzden atamamanın verdiği bir ataletten dolayı  gelişememenin ezikliği bulunmaktadır.  

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde talim terbiye üzerinde iktidara gelen her yönetim kadrosunun kendi yöneticilerini yerleştirip, yeni bir Eğitim Sistemi yaratmaya çalışmalarını geçtiğimiz son 50 sene izledik. Kimi zaman Fransa’da uygulanan eğitim sistemini tatbik ettik, kimi zaman bu sisteme ilave ettik. Ülkemde fırtınalar koparan 8 yıl kesintisiz eğitim sistemi ile çocukların teknoloji ve ülke bilinci ile yetişmelerine bizler sevinirken, karanlık güçlerin bir tezgah hazırlığı içinde olduklarını üzülerek izledik.

Genç nesilin çağdaş bir düzeyde eğitim almalarını engelliyebilecek anlamda olan bu yeni tasarının, genç kızların 12 yaşında para karşılığı satılmasına neden olabileceği, çocuk denecek yaşta erkek çocuklarının çırak olarak atölyelerde ırgat gibi çalıştırılabileceği bir ortamı yaratacağından toplumun derin endişesi bulunmaktadır.

Türkan Saylan’ın genç kızların eğitimi konusunda verdiği mücadeleye karşı,  Cemaat baskısı ile 8 yıllık kesintisiz eğitimi ortadan kaldıracak 4+4+4 tedrisatın gündeme getirilmesine tavassut eden Zat-ı Muhterem, Milli Eğitime kendi eğitimi gibi İNTİHAL  gözlüklerinden baktığını düşünmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…
Türkiye raporu: Özgürlükler ciddi zarar gördü

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı
Ton balığında cıva: Zehirli madde seviyesinin kontrollere rağmen hala yüksek olduğu tespit edildi

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti
İnsanlık için küçük ama Türkiye için çok büyük bir adım

Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.
Dünyada zorla çalıştırılanların sayısı artıyor.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git