A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

SİVAS

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 27 Mayıs 2024 12:24:11

İnsanın hatıralarını tekrar yaşaması kadar güzel ne olabilir ki? Hani bir sene ya da iki sene değil de, aradan 60 sene geçtikten sonra hatıralarını tekrar yaşamak nasıl bir duygudur bilir misiniz? Yıllar önce vatani vazifemi yapmak için Anadolu’nun göbeğine, hem de Selçuklu Devleti'nin kültür hazinesini inşa ettiği önemli bir merkezine gelmiştim. Aklımda kalan bu tarihi şehirde nelerin hala yaşadığını, nelerin yok olduğunu görmek kimi zaman cesaret ister diye düşünmekteyim.

Sivas, aynı zamanda piyade sınıfı acemi asker eğitimi veren askeri bir merkez olduğundan, ülkenin önemli bir şehridir. Sivas’a hızlı tren projesi çerçevesinde yeni hat yapılması tamamlandığından bu yana, ulaşımın çok daha hızlı yapıldığını gördük. Ankara’dan trenle Kayseri üzerinden yapılan tarihi hat yerine, Yozgat üzerinden Sivas’a gelen hızlı trenin 2 saat 30 dakikada Sivas’a ulaşmasına sevinmek gerek. Yalnız, bu hatta trenin hızlı gitmesine engel teşkil eden bazı viyadüklerin olduğu da bir hakikat. Trenin zamanında Sivas’a gelmesi sevindirici, ancak tren istasyonunda yolcu yoğunluğuna hizmet verecek taksi veya otobüslerin var olmaması ihmal edilen bir durum.



Sivas’ta ziyaret etmek istediğim birkaç noktanın ilki, Mustafa Kemal Paşa tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı Sivas Kongresi’nin yapıldığı yer. Bu bina, şimdi bir müze olarak hizmet vermekte. En çok bu yeri dolaşmayı düşünmekteydim. Bir rehber bize bu binadaki odaları gezdirirken, tarihin canlandırılmaya çalışıldığı figürlerinö seyreden insanlara verdiği hazzı tarif etmeye kelimeler zayıf kalacaktır.

Cumhuriyet tarihimizin temellerinin atıldığı bu binada, toplantı salonu, Atatürk’ün özel odası, yatmak için kullandığı oda, telgraf hizmeti verilen bir başka odayı seyrederken bir asır geriye gitmekte insan. Küçük birimlerin toplantı yaptığı bir başka yer olan ve hatta avlu olarak kullanılan boş mekanın bulunduğu Kongre Binası'nda bir bütün gün bile geçirebileceğimi düşünmekteyim. Kullanılan ve iki atın çektiği briçka, bir başka deyişle talika diye tanımlanan arabanın sergilendiği yer, binanın giriş katında. Hatta o dönemlerde kullanılan yangın söndürmekte yararlı olan tulumba sistemi de bu binanın zemin katında görülmekte.

Bu binada büyük halk şairi, ozan, saz ustası Aşık Veysel Şatıroğlu’na da bir oda ayrılmış olması bir başka mutluluk. İnsanın bu büyük ustayı görüp tanıyıp dinledikten sonra unutması mümkün değildir. Büyük ustaya Sivas’ın şükran duygularını ifade etmek için hazırlanan bu odadaki resim ve eşyaların sergilenmesi çok yerinde olmuş.

Sivas’ta şehrin içinde birçok varlıkların yıkılıp yok olmasını görmek üzücü. Ordu Evi, Tümen Karargah Binası, Devlet Hastanesi, Hemşire Okulu, hatta okuma yazma bilmeyen askerler için inşa edilmiş olan tarihi "Ali Okulu" diye adlandırılan, askere Türkçe öğretilen bu okulun da yıkılıp ortadan kalktığını görmenin üzücü olduğunu ifade etmek isterim.

Güzel işlerin yapılması, bir belediye olarak gurur vesilesi olmalıdır. Şehrin sokaklarının dar ve yaya için yeterli olmaması, binaların birbirine yapışık düzende inşa edilmesi şehircilik açısından iyi bir görünüm arz etmemekte. Şehrin tarihi yapısını anlatan turistik haritaların otellerde olmaması, şehrin gezilecek tarihî yerlerini özetleyen turistik bilgi broşürlerinin otellerde bulunmamasının şehri gezenler için büyük bir eksiklik olduğunu düşünmekteyim.

Yalnız Sivas’ı ele almamak gerekir. Sivas’a bağlı birçok ilçede tarihi doku, en az Sivas kadar önemlidir. Selçuklu Devleti'nin en önemli varlıklarından olan, zamanın tanımı ile şifahaneler, yani hastane ve tabip yetiştiren okullardır. Sivas ve çevresindeki ilçelerde Selçuklu Devleti'nin inşa ettiği şifahanelerde hastalara tabipler derman bulmaya çalışırmış. Sadece merkez Sivas’ta değil, Divriği gibi ilçelerde de bu şifahaneleri yapmış, Kasrı İlmiye adı ile anılan yerlerde tabipler yetiştirmişler. Mutlaka bu şifahaneleri yöneten bir "ser tabip" yani “tababetin başı”  ise Selçuklu Devleti'nin başında olan şah tarafından atanırmış.

Hatta bu şifahanelerin en önemlisi olan Gevher Nesibe Şifahanesi’nin, Kayseri’de 1205 yıllarında yapılmış en büyük eser olduğu muhakkak. Halk sağlığının devlet için ne kadar önemli olduğunu, tarihteki bu yatırımlarla görmekteyiz. Tababetin, Selçuklu döneminde devletin halka verdiği en önemli hizmetlerden biri olduğuna inanmaktayım. Şifahanelere ve Kasrı İlmiye binalarına daha birçok eseri ilave etmek mümkün. Bugün ülkemde tarikat ve cemaatlerin etkisi içinde teşkilatlanmış bir sağlık sisteminin ülkemde derin yaralar açmaya devam ettiğine inanmaktayım.

Bu muhteşem tarihten 819 sene sonra, bugün Türkiye’de sağlık konusunda ülkenin nereye gelddiğine bakmak ister misiniz? Şiddete maruz kalan tabipler, yeterli can güvencesi olmayan sağlık çalışanlarının feryadı, nöbet adaletsizliği, hasta bakma sürecindeki komik süreler, ticarethaneye dönen sağlık sistemi insanın içini acıtmakta. Bunların üstüne üstlük, bir yetkilinin ekranlara çıkıp, doktorların başka ülkelerde yaşam aramalarına verdiği tepkide, "Giderlerse gitsinler" diyebilecek kadar aciz olmasını kabul etmek mümkün değildir. Bir devletin başına hiç yakıştıramamaktayım. Giden doktorların yerine konabilecek bir tabip birikimi olmayan ülkemde, sağlık sorunun ciddi olduğuna inanmaktayım.

Nerede Selçuklu’nun 819 sene evvel insan sağlığına verdiği önem, nerede 2024 senelerinde ülkemizin sağlıkta düştüğü dipsiz kuyu, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer'de ne yapıyor?
GÜNEŞE YOLCULUK
Cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu Pezeşkiyan kazandı.
EKŞİ, "ERİK" TADINDA
BİR TUR DAHA

Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri
Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK

Dünyanın ekolojik kaynakları haftaya tükeniyor.
Ormanlara yasal haklar verilebilir mi, tüzel kişiliği olan ormanlar var mı?
'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

Kırık Camlar Teorisi
Dünyanın en eski şarabı 2000 yıllık Roma mezarında bulundu
Otizmin arkasından Neandertaller çıktı.
Beynimiz uykuda geleceği tahmin etmeye çalışıyor.
Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.

Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor
Haberleri takip etmeyenlerin sayısı artıyor…
İstanbulluların %44'ü kıt kanaat geçiniyor

"RAHATI KAÇAN" ADAM
GÜZİN'LE
GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR

DEVENİN BOYNU
Çarpık Eğitim
Ziyafet
Kim Aptal, Kim Akıllı
SİVAS

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git