A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ali Hoca’nın Ezanı

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 08 Eylül 2024 19:58:52

Henüz çocukken, zaman zaman gittiğim ve oturduğumuz evin karşısında bulunan minaresi çift şerefeli bir cami vardı. Bu camiyi her zaman hatırlarım. İmam ‘Ali Hoca’, bu caminin minaresindeki ilk şerefeye her namaz vaktinden evvel aflaya puflaya çıkar, iyice soluklandıktan sonra bir eliyle şerefenin küpeştesini tutar, diğer elinin başparmağını kulağının memesine bastırarak ezan okumaya başlardı. O yükseklikte belki insanın başı döneceği için mi bilmem, şerefenin kenarına sıkı sıkıya tutunurdu.

Her beyiti ve tekrarını ilk önce doğu yönüne doğru söyler, sonra ikinci beyit için şerefenin kuzey yönüne gelir, orada ikinci beyiti ve tekrarını söylerdi. Daha sonra üçüncü beyit için batıya yönlenir ve tekrarını da burada okurdu. Güney yönüne dönmeyi pek sevmezdi, ama kural gereği onu da okumak zorunda kalırdı. Kışın devamlı kuzeyden esen rüzgar nedeniyle paltosunu iyice kapatır, kuzeyde okunacak beyiti hızla bitirip tekrar batıya yönelir ve ezan görevini sona erdirirdi. Hızlı bir şekilde minarenin döner merdiveninden çabucak inerdi.



Her bir yönde söylediği cümlelerin ve sesinin, kulaklarıma her gün çok defa dinlediğimden iyice işlendiğini düşünmekteyim. Her ezanda bu merdivenleri çıkar ve ezanı okuduktan sonra caminin içine gelir, cemaatin önüne geçip o namazı kıldırırdı.

Her namaz ezanı ayrı bir makamla okunurdu. Sabah ve akşam namazının ezanını çok severdim. Saba makamında okunan ezan, hâlâ bana her zaman uhrevi bir haz vermektedir. Her gün beş sefer bu işlemi yapan Ali Hoca, yatsı namazından sonra caminin bahçesinde bulunan küçük, tek katlı müştemilatta istirahate çekilirdi. Eşini hiç görmezdik; kendisi boş zamanlarında caminin bahçesinde sebze ve meyve yetiştirirdi.

Caminin karşısında terzi Kayhan’ın dükkanı vardı. Ezanla beraber elindeki işi bırakır, gerekirse lavaboya yönlenir, ellerini, yüzünü, kollarını yıkar, kulaklarını temizler, ellerinin tersiyle ensesini siler, alın ve yukarısını ıslatır, ayaklarında bulunan mestlerinin üzerini de temizlik amaçlı ıslak eliyle siler ve doğru namaza giderdi.

Ezan sesi zaten mahalleye has olurdu ve namaz için o camiye gelecek olan mahalleli, zamanını bilir ve namaz vakti gelirdi. Caminin diğer bir yanında yaşlıların gittiği bir kahvehane vardı. Bazı yaşlı mütedeyyinler namazdan sonra kahvehaneye gidip bir sonraki namaz vaktine kadar burada zaman geçirirlerdi. Kahvehanede çay ve kahve içip, kimi zaman kağıt oynarlar, vakit geçirirlerdi. Ne de olsa o tarihlerde, bugünkü kadar önemli konular, enflasyon, geçim sıkıntısı, mülteci istilası, pahalılık hissedilir şekilde yoktu.  

Bilhassa ramazan aylarında evimizde iftar için sofra kurulur, evdeki yiyecekler masaya yerleştirilir, çay demlemeye bırakılır ve evimizden görünen caminin minaresinde Ali Hoca’nın şerefede boy göstermesini beklerdik. Ali Hoca zamanı gelince ezanı o kadar hızlı okurdu ki, kendisinin de aç olduğunu anlardık ve hızlı bir şekilde evine yetişmek için minarenin merdivenlerini üçer beşer atlayarak indiğini düşünür, sofrasına yetişip birkaç lokma ile orucunu açtığını tahayyül ederdik. İftardan sonra camiye gidip Ali Hoca’nın cemaati beklediğini görürdük.  

Bugünlerde her yöne ayrı beyitlerin okunduğu, ezan sesinin yalnız mahalle halkına hitap eden ses şiddetinde bir namaz çağrısı olmasını özlemekteyim. Minarelere çıkılmadan, oturdukları yerden bir banttan dinletilen ezan, zaman içinde üretilen ses yükselticiler ve hoparlörler vasıtasıyla her yöne tüm beyitlerin okunması şekline dönüşmüş durumda. Hatta ses şiddetinin sonuna kadar açılarak kilometrelerce uzağa dinletilmesini üzülerek seyretmekteyiz. Hoparlör seslerinin bağırtılarak ezan okunmasının, ezanı ulviyetten uzaklaştırdığını düşünmekteyim.

Kimi camilerin her tarafına konulan onlarca hoparlör marifetiyle ezan, dine karşı olumsuz hislerin doğmasına neden olmakta; dinden uzaklaşıp ziyadesiyle gürültüye dönüştüğünü düşünmekteyim.

622 yılında ilk ezanı Medine’de, Habeşistanlı bir köle ailenin çocuğu olan ‘Bilal-i Habeşi’’nin, İslamiyet’i ilk kabul eden 7 kişiden biri olduğu için Hazreti Muhammed’in isteği üzerine, dört ayrı yöne, dört ayrı beyit olarak okuduğunu bilmekteyiz.

Kurtuluş’taki caminin müdavimlerinden ayakkabı tamircisi Seyfi Dayı vardı, o kimi zaman “Hey Gidi Günler Hey” diye geçmişi hep anardı. Benim ise bugün ezanı ulviyetinden saptıranları seyrederken, “Hey Gidi Günler Hey” diye bir sözüm geldi, söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin işgali kararına tepkiler büyüyor.
E-imza ile sahte diploma: Devleti kandıran ağ nasıl kuruldu?
On binlerce kişi Sidney Limanı Köprüsü'nde Filistin yanlısı yürüyüşe katıldı.
Üremeyi Kim Hak Ediyor? Koşullu refahın arkasındaki tehlikeli mantık...

ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"

MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN
BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ

DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN
DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git