A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Zenginleşen Türkiye Masalı.

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 11 Şubat 2010 21:06:43

Başbakan sürekli aynı bilgiye kilitlenmiş: 79 yıllık cumhuriyet tarihinde yapılmayanları yapmakla övünüyor. Kendilerinin yedi yıllık iktidarında yapılan duble yolları, konutları, açılan üniversiteleri anlata anlata bitiremiyor. 2002 yılında iktidara geldiler ve Türkiye'yi refaha kavuşturduklarını sanarak, kendilerinden önceki dönemleri eleştiriyorlar.

Açıkça söyleyemiyor ama, Atatürk’ün dönemi de, bu eleştirilerden payını alıyor.

Atatürk dönemine kısaca bakarsak, gelinen nokta bizleri dehşete düşürür.

1922 ile 1925 yılları arasında fiyatlarda artış oranı yılda %3, 1925 ile 1927 yılları arasında ise %1 olmuştu. Bazı fiyatlarda ucuzlama görülmüştü. Türk parası yabancı paralar karşısında değer yitirmemişti, aksine bazılarına karşı değer kazanmıştı. 1923 yılında kişi başına düşen ulusal gelir sadece 70 dolar iken, 1939 yılında 300 dolara ulaşmıştı.

1923 ile 1938 yılları arasında on bir yıl, gelir ve giderin eşit olduğu denk bütçe; üç yıl gelirin giderden çok olduğu bütçe fazlası gerçekleştirilmişti. Yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk bütçesi olan 1924 yılı bütçesi, %8'lik bir açık vermişti. Dış ticaret dengesi 1923 ile 1946 yılları arasında hep pozitifti, yani dış satım hep dış alımdan fazlaydı. Sadece 1924 yılında açık verilmişti. 1929 ile 1939 yılları arasında bütün dünyada sanayi üretimi %19 artarken, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde %96 artmıştır. Dünyada ortalama kalkınma hızı %4 seviyesindeyken, Türkiye’de % 10 olmuştu.

1923 yılında 140 olan fabrika sayısı 1933 yılında 2 bin 400’e ulaşmıştı. Onuncu Yıl Marşı’ndaki “Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan” sözünün içi sosyal ve toplumsal devrimlerin yanı sıra kalkınma planlarıyla, sanayi planlarıyla, şeker fabrikalarıyla, basma fabrikalarıyla, demiryollarıyla, Sümerbank’la, Etibank’la da doludur.. Atatürk zamanında yapılan bu işler kolay başarılmamıştı elbette. Planlanan hedeflere ulaşmak için; sınırsız yurt sevgisi, inanç ve özveriden başka, bilinçli, kararlı, örgütlü ve devrimci bir tavır sergilenmişti.

Bütün bu veriler herkes tarafından bilinirken, bu “yedi yıl” söylemleri ne anlama gelmektedir? Bu kendini bilmemektir, bu geçmişi yok saymaktır, bu laik cumhuriyetle ve Atatürk’le hesaplaşmaktır. Yedi yılda Türkiye Cumhuriyeti’ni içten ve dıştan çökertmek için elbirliğiyle çalışan güçler karanlığa boğulacaktır.

Yedi yıldır özelleştirme adı altında peşkeş çekilerek satılan ağır sanayi, sanayi ve hizmet kuruluşlarının tamamı cumhuriyetin eseridir. Yedi yıllık bu iktidar döneminde 721 tane fabrika, tersane, tesis, liman, arsa ve bina satılmıştır. Acaba bu yedi yıllık dönemde, kendi iktidarlarında bir tane fabrika yapıldı mı? TEKEL gibi yapılan özelleştirmelerdeki vurgunlar herkesin belleğindedir.

Yedi yılda
“Türkiye zenginleşmiş“ diye övünüyorlar.

5 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor, 7 milyon kişi işsizlikle boğuşuyor.
Çalışanların %70’i yoksulluk sınırının altında ücret alıyor.
11 milyon kişi yeşil kartlı.
 
Memurun, işçinin, emeklinin, esnafın, çiftçinin düşürüldüğü acıklı durum herkes tarafından görülmektedir. Halkın zenginleştiği palavralarına sadece iktidar inanıyor. Çünkü yakınları kısa sürede büyük girişimcilik örneği göstererek, gemi, medya kuruluşu, sağlık kuruluşu alabilecek duruma geldi.

Yedi yıldır evlerinde aç yatan çocukların, tenceresi kaynamayan anaların, çocuklarına harçlık veremeyen babaların, genelevde çalışmak için sırada bekleyen kadınların, ürünü dalda kalan çiftçilerin, haklarını aramak için sokağa dökülenlerin, direnen işçilerin, intihar edenlerin görüldüğü Türkiye mi zenginleşmiş?

Yedi yıl önce ekmek 0.15 TL, benzin 1.69 TL, tüpgaz 19 TL idi. Bugün ekmek 0.60 TL, benzin 3.70 TL, tüpgaz 50 TL dir. Zenginliği fiyatların artması olarak görenler, halkın yoksulluğu karşısında sessiz kalmaktadırlar. Ülke yangın yerine dönmüş, ekonomik kriz almış başını gitmiş, yatırımlar durmuş, yoksulluk, açlık, işsizlik  çığ gibi büyümüş, dış güçlerin isteğiyle yapılan açılımlar sorun oluşturmuş, terör azmış, yolsuzluk ve hukuksuzluk büyük boyutlara ulaşmıştır. Kurumları çatıştırarak, çatışmadan rant elde etmeyi düşünen siyasi iktidar, yolun sonuna gelmiştir.

Atatürk döneminde yapılanlar ortadayken, “ben ülkeyi pazarlamakla mükellefim” diyenlerin, ulusal değerlerimizi babalar gibi satanların; “79 yılda ne yapıldı ki” diyebilmeleri için önce düşünmeleri gerekir. Sonra yurtseverliklerini sorgulayarak, ülkeyi getirdikleri durumu görmeleri gerekir. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce bu iktidarın yedi yıllık durumunu kısaca şöyle özetlemişti: “ ABD'den korktuğunuz kadar Allah'tan korksaydınız bu memleketi bu hale getirmezdiniz.“

Kaynak: ulusalgundem.net

 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 1 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

OKTAY { 23 Mart 2010 06:36:57 }
o zaman asgari ucret 180 liraydı efendiii bunları bilde konuş; insanlar maaşlarına sadece, ekmek ve tupgazmı alıyor. domatresin fiyatına bak, sütün litre fiyatına bak ondan sonra konuş ayrıca ekmek 35 kuruş.. herkes çamur atcak yaaa..
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git