A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İstanbul'un "kara kışlı tarihi"

Kategori Kategori: Araştırma | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 02 Şubat 2012 05:45:09

Yaklaşık 5 bin yıllık tarihe sahip olan İstanbul, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Haliç'in donduğu, büyük yangınlar ile don olayları sonucu can kayıplarının yaşandığı, hastalıkların baş gösterdiği, insanların yiyecek ve yakacak sıkıntısıyla karşı karşıya kaldığı "kara kışlar" yaşadı. Tarihçi Necdet Sakaoğlu, yaptığı açıklamada, İstanbul'un Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde büyük kışlar yaşadığını belirtti.

Bizans döneminde yaşanan kışlarla ilgili çok az bilgilerin olduğunu aktaran Sakaoğlu, ''Büyük kış oldu, kıtlık oldu, hastalık oldu deniliyor. Eski tarih yazarları, olayın kendisini tasvir etmekten çok, olayın neden olduğu felaketleri anlatmışlar. Bizans dönemi, 5. yüzyılda üst üste 30 yıl aralıklarla büyük kışların yaşandığı dönemdir. O dönemde de Haliç'in donduğu belirtiliyor'' dedi.

Osmanlı dönemi

Osmanlı tarihinde de çok sert kışların olduğunu, insanların donma, yangın gibi olaylardan dolayı hayatını kaybettiğini aktaran Sakaoğlu, şunları söyledi:

''1573 kışı, çok anormal geçmiş kışlardan biridir. En az 1 ay süren bir periyottur. Ondan sonra 1621'de, 2. Osman'ın padişahlığı sırasında yaşanan zorlu bir kış mevsimi var. Aralık sonunda başlamış, Ocak sonuna kadar devam etmiştir. 1754'te de büyük bir kış vardır. O da tesadüfen 3. Osman döneminde yaşanmıştır. Her iki padişahın döneminde de kışın getirdiği felaketler çok ağır olmuştur. Osmanlı döneminde yaşanan 1621 kışında Haliç donmuştur. O zamanlar köprü falan yok. İnsanlar Galata'dan Eminönü'ne yürüyerek geçmiştir. Haliç'te çocuklar buzların üzerinde kaydırak oynamışlar. 1754 kışı 2 aya yakın sürmüş. Aralıksız kar yağmış. Üsküdar ile Sarayburnu arası buzlarla kaplanmış. Bunun Karadeniz'e dökülen büyük ırmaklardan kopuk gelen buzların, boğazın dar yerlerinde meydana getirdiği sıkışıklıklar olduğunu düşünüyoruz. İstanbul Boğazının donması mümkün değil. Çünkü büyük akıntılar var, tuzlu su.''

Osmanlı Padişahlarından 3. Osman'ın, babası 2. Mustafa öldüğünde henüz 5 yaşında olduğunu aktaran Sakaoğlu, ''3. Osman, sarayın harem hapishanesine kapatılmış. Dünya ile hemen hemen hiçbir ilgisi olmadan 51 sene burada kapalı kaldıktan sonra tahta çıkmış. 2-2,5 sene padişahlık yapmış. Tahta çıkışı 13 Aralık. 13 Ocak'ta da şiddetli kış başlamış. O dönem büyük yangınlar çıkmış. Dolayısıyla halk tarafından 3. Osman, 'uğursuz padişah' olarak görülmüş. Meşhur Hocapaşa ve Cibali yangınları da bu dönemde olmuş'' dedi.



Yaşanan sıkıntılar

İstanbul'u ağır geçen kışların çok etkilediğini, her dönem kışın getirdiği sorunların farklı farklı yaşandığını aktaran Sakaoğlu, kentin tarih boyunca üretimi az, tüketimi çok olan bir şehir konumunda kaldığını, her dönem nüfusunun da çok olduğunu belirtti.

İstanbul'un yakacağının, Karadeniz'deki odun iskelelerinden geldiğini, kötü geçen kış mevsiminde şehrin yakacak sıkıntısı çektiğini kaydeden Sakaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

''Zaten halk felaketi gördüğü zaman fazla fazla yakacak aldığı için kısa zamanda biten yakacağın arkası gelmiyor. İstanbul'un zahire ihtiyacı Karadeniz, Romanya ve Akdeniz'den gemilerle geliyor. Fırtına, kış başlayınca zahire taşıyan gemiler, İstanbul'a ulaşamıyor. Fırınlarda ekmek çıkmamaya başlıyor. Kıtlık yaşanıyor. Ayrıca yangınlar çok meydana geliyor. Herkes ısınmak için bir şeyler yakmak zorunda. 1850'lere kadar İstanbul'da ve Türkiye'de soba yok. Sobadan önce ocak, mangal, tandır var. Ocak dediğiniz şey, evi ısıtmaz. Duvarda olan bir şeydir. Ocak sadece ateş edinmeye yarar. İnsanlar çok zor şartlarda, bu soğukları geçirmiş. 1800'lere kadar pencere camı yok, tabaka cam yok, kepenk var. Evi ısıtmak çok zor. İstanbul böyle bir felaketler zincirini, kışa bağlı olarak her zaman yaşıyor.''

Günümüzde ısınma, yiyecek ve giyecek sorununun yaşanmadığını vurgulayan Sakaoğlu, ''Günümüzdeki sorun ise kar yağınca taşıtların çalışmaması, iş yerlerine ulaşımın zorlaşmasıdır. Şehir çok büyük. Büyük bir kentin, doğal bir kışı geçirmesi geçmişte de zormuş, günümüzde de zor. Geçmişin sorunları farklı, günümüzün sorunları farklı'' dedi.

1929, 1954, 1963 ve 1987 kışları

İstanbul'un kış tarihinde 1929 kışının önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Sakaoğlu, şunları söyledi:

''Bu kışın özelliği şu. Sürekli kar yağışı evresi var. 6 Ocak'ta başlayan kar yağışı, 12 Mart'a kadar devam etmiş. Kar yağışı, 2 ay devam etmiş. Asıl büyük kış Avrupa'da yaşandığı için, Tuna Nehri donmuş. Donan Tuna Nehri'nin çözülme evresi İstanbul'u etkilemiş. Çözülen buzlar, Karadeniz'e inmiş. Dalgalarla süreklenerek, evvela Rumelihisarı önüne gelmiş. Rumelihisarı boğazın en dar yeridir. Orayı büyük buz parçaları kilitlemiş. O kışın hatıraları arasında bunlar var. Bu dönemin, Avrupa'daki büyük kışın neden olduğu büyük ırmaklardaki donmaların, bir süre sonra çözülmesiyle oluşan buz kitlelerinin akıntıyla boğaza gelmesi ilginç olayların arasındadır. Bize yakın, fotoğraf ve görüntülerle çok iyi tespit edilmiş, en büyük İstanbul kışı 1929'da yaşanmıştır.''

1929 yılından sonra da İstanbul'un kış mevsimlerini zor geçirdiği yılların olduğunu vurgulayan Sakaoğlu, 1954 yılında da aynı şekilde büyük bir kışın yaşandığını, Tuna Nehri'nden kopan buzların İstanbul'a geldiğini bildirdi.

Sakaoğlu, 1963'te yaşanan ağır kış mevsiminde, bir kaç gazetecinin donarak hayatını kaybettiğini kaydederek, ''Trakya'daki kışı görüntülemek isterken tipide boğuldular ve kurtarılamadılar. 1987'de ağır bir kış yaşandı. Bu ani ve olağanüstü bir kıştı. Şehir bir metre kalındığındaki karın altında kaldı ve hayat tamamen durdu. Tabiat halen en güçlü etkendir. Kar İstanbul'un tamamında, hatta Türkiye'nin tamamında hayatı tamamen durdurabilir. Tabiat halen, bizim bütün teknik imkanlarımıza, seferber ettiğimiz ekipmanlara rağmen dünyaya egemendir'' şeklinde konuştu.



''İstanbul, mevsimsel sürprizi çok olan bir şehirdir''

Bugünlerde yaşanan kış mevsiminin çok doğal bir süreç olduğunu, bu soğuklara ''ayandon soğukları'' denildiğini dile getiren Sakaoğlu, ''Olmaması anormal, olması doğaldır. Tam gününde, zamanında olması gereken 'ayandon soğukları'dır. 'Zemheri' dediğimiz soğukların başlangıcıdır. Mart ayının sonuna kadar, Türkiye'nin bulunduğu kuşak için normal kıştır. Kışın en ağır günleridir. Bu 'kocakarı soğuğu' dediğimiz soğuklarda biter. ''Kocakarı soğuğu''nun Arapçası, ''Berdülacuz'dur. 'Yaşlanmış kadın' anlamına geliyor. Araplar bu kelimeyi, 'soğuğun kocamışı'na kullanmışlar. 'Soğuğun son dönemi' anlamına geliyor. İstanbul mevsimsel sürprizi çok olan bir şehirdir. İki deniz arasında bir boğaz var, Haliç var. Karşısı Romanya, Rusya, Ukrayna'dan gelen rüzgarları yaşıyor. Karayeli alıyor, poyrazı alıyor. Rutubet yükleniyor. İstanbul bir acayip yerdedir. Mevsimleri sürprizlidir. Bu sürprizleri her zaman yaşar'' dedi.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Ahmet Guvenc { 02 Şubat 2012 08:46:40 }
Ayorum tesekkurler bu guzel yazi icin
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git