A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

DUR YOLCU

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 19 Mart 2025 16:35:42

Çanakkale'ye mutlaka gittiğinizi düşünüyorum. Çünkü bu şehri ve ülkeyi düşmandan korumak için Çanakkale Boğazı'nda verilen destansı mücadeleyi görmemiş bir yurttaş bana yabancıdır. Bu muhteşem şehri ve kahramanlık destanı yazan, "Mehmetçik" diye adlandırdığımız askerlerimizi her daim minnetle anmadan edemiyorum. Dağın yamacına yazılmış "Dur Yolcu" yazısının yanında, elinde tüfeği ve süngüsüyle devasa bir Mehmetçik durmakta.



Çanakkale hakkında şiirler, destanlar, hatta türküler yazılmıştır. Bakın, Necmettin Halil Onan’ın bir şiiri beni olduğu gibi sizi de duygulandıracaktır:
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Çanakkale’de düşmanın çıkartma yaptığı Anzak Koyu, Alçıtepe, Conkbayırı, Zığındere, Palamut Koyu, Gabatepe ve Kum Limanı gibi mevkilerde verilen savaş, gerçekten bir devrin battığı yerdi. Birkaç kez rastlantı eseri, Gaziantep’ten bir belediyenin finanse ettiği uçaklarla çocukların bu siperlere getirildiğini gördüm. Ancak başlarındaki görevlilerin bu savaş hakkında çocuklara gerçek dışı hikâyeler anlattıklarına şahit oldum ve çok üzüldüm.

İstanbul’da eğitim veren Galatasaray Lisesi, Çanakkale Savaşları’nda cepheye gönderdiği öğrencilerinin hiçbiri geri dönemediğinden, 1916 yılında mezun verememiştir.

Çanakkale Savaşları’nda 252.000 asker hayatını kaybetmiş, 100.000’in üzerinde yaralı olduğu tahmin edilmektedir.

Bir başka önemli bilgi de şudur: Günümüzde gemi kaptanları, Çanakkale Boğazı’nı geçtiklerinde seyir defterlerine "Geçildi" demezler, "Çanakkale’den çıkış yapıldı" diye yazarlar.



Bu destansı şehir için türküler de yakılmıştır: "Çanakkale içinde Aynalı Çarşı, Ana ben gidiyom düşmana karşı." Mutlaka bir rehber eşliğinde dolaşın bu siperleri. Dolaşırken bu şiirleri okuyun ve bu vatan için canını veren o muhteşem insanları anın. İşte o zaman, ülkemiz için neler hissedeceğinizi merak ediyorum.

Cumhuriyet, bu ülkede pek de kolay kurulmamıştır. "İki ayyaşın kaleme aldığı" bir anayasa ortaya konmamıştır. Birçok ülkenin anayasaları incelenmiş ve ona göre şekillendirilmiştir.

Bizim Anayasamız, ülkemizin temel taşlarından biridir. İlk dört maddesi ise hepimizin kırmızı çizgisidir. Atatürk, "Değiştirilmesi teklif bile edilemez" diyerek bu maddeleri anayasa metnine mühürlemiştir.

Son 20 yılda, bu ilk dört maddeyi tartışmaya açan bolca siyasetçiyi ve cemaat liderlerini ekranlardan dinledik. Türkiye Cumhuriyeti'nin "şeriatla" yönetilmesini isteyen meczupların varlığını da unutmamak gerekir. Bu sapkınların bir yerlerden güç aldıkları hepimizin malumudur.

Anayasamızın bazı temel maddeleri şunlardır:

Madde 1: Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğunu ifade eder.

Madde 2: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir."

Bu maddeye dair hiçbir tereddüdüm yoktur.

Madde 3: "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen beyaz ay yıldızlı, al bayraktır. Millî marşı, İstiklâl Marşı'dır. Başkenti Ankara'dır."

Madde 4:
"Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hükmü ile, 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. madde hükümleri değiştirilemez, değiştirilmesi teklif bile edilemez."

Bu ifadelerden kim veya kimler rahatsız olur? Anlamakta güçlük çekiyorum. Ancak Anayasamızda öyle bir cümle var ki, bazı insanların bunu çok dikkatli okuması gerektiğine inanıyorum:

"Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasa'dan almayan devlet yetkisi kullanamaz."


Bu cümle, Anayasa'nın, ülkeyi yönetenlerin dikkatini çekmek istediği en önemli noktadır. Atatürk’ün bu ifadeyi neden anayasanın içine koydurduğunu bugünlerde çok daha iyi anlıyoruz.

Gençliğe Hitabesi'nde Atatürk’ün kullandığı bazı ifadeleri hatırlayalım:

"Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler."

Atatürk’ün Osmanlı tarihini çok iyi incelediğine inanıyorum. Osmanlı'nın neden çöküşe geçtiğini araştırdığı muhakkak. Bu nedenle Cumhuriyet tarihimizin ilk yıllarında, 3 Mart 1924'te 430 sayılı kanunla eğitim kurumlarının tamamının Maarif Vekâleti'ne (Milli Eğitim Bakanlığı'na) bağlanmasını sağlamıştır.

Bir başka deyişle, Tevhid-i Tedrisat Kanunu olarak bilinen bu kanun, tekke ve zaviyelerin kapatılmasının alt yapısını oluşturmuştur. Ne kadar doğru bir karar! Osmanlı Devleti'ni çürüten de cemaatler, tarikatlar, tekkeler ve zaviyeler değil miydi? Bugün de Cumhuriyetimizin altını oyanlar aynı topluluklar değil mi?

Geçmişte Menemen’de genç teğmen Kubilay’ı yıldırmaya çalışanlar, bu emellerine ulaşamadılar. Bugünün Türkiye’sinde de bu meczuplar, genç nesil Türk çocuklarını yıldırmaya çalışıyorlar. Ancak bu çabalar sonuç vermeyecek. Kubilay’ları yıldıramadınız, cepkeninize sığmadı, diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git