A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Arap Baharı'nda cinsel isyan

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 1 Yorum | 05 Mayıs 2012 06:44:05

Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerdeki kadın aydınlar 'özgürlük' tartışmasına girdi. Kadınların baskı görmesinde kimine göre suçlu erkekler, kimine göre kendileri, kimine göre sorun tek Tanrılı dinlerde ve Arap kültüründe.. Mısır asıllı Amerikalı yazar Mona Eltahawy'nin "Arap erkekleri neden Arap kadınlarından nefret ediyor?" konulu makalesi Arap Baharı ülkelerinde tartışma başlattı. Beyrut'tan Martin Chulov, Tunus'tan Eileen Byrne ve Kahire'den Abdel-Rahman Hussein'in beraber kaleme aldığı ve Guardian'da çıkan makalede, Eltahawy'nin makalesi üzerine Arap kadınlarının tepkilerine yer veriliyor.

Politik devrimden sonra artık sıranın cinsel devrime geldiğini söyleyen “Bizden neden nefret ediyorlar?” (Why do they hate us?) başlıklı makalede “Ortadoğu’daki kadın düşmanlığı” konusunda ağır eleştirilerde bulunan Eltahawy, “Hiçbir özgürlüğümüz yok çünkü bizden nefret ediyorlar. Evet: Bizden nefret ediyorlar. Bunu artık söylemek gerekiyor” diyor.

Onların dürtüleri yüzünden biz niye örtünelim?

Foreign Policy dergisindeki makalesinde Eltahawy şöyle diyor: “Tüm bu ‘devrimlerden’ sonra bile, kadınların başının kapalı olması, evlerinden çıkmamaları, kendi arabalarını almaları gibi basit bir hareketin yasaklanması, seyahat edebilmek için erkeklerden izin alması, evlenmek ya da boşanmak için erkek bir ‘veliden’ izin alması gerekli görülüyor. İnsanlarının yarısına hayvanlar gibi muamele eden bu politik ve ekonomik sistemin tamamı, bölgenin geleceğini kararttığı aşikar olan diğer tiranlarla beraber yok edilmeli. Kızgınlığımızı başkanlık saraylarındaki baskıcılardan sokaklardaki ve evlerimizdeki baskı unsurlarına yöneltene kadar, bizim için devrim başlamamış demektir.”

Eltahawy makalesinin devamında, Mısır’da evli kadınların yüzde 90’ının cinsel organlarının, “alçakgönüllü” olmalarını sağlamak için kesildiğini belirtiyor. Sözlerine devam eden Eltahawy, kadın-erkek eşitliği konusundaki en ileri 100 ülkenin arasında bir tane bile Arap ülkesi olmadığının altını çizerek, Arap erkeklerinin cinsel arzuları sebebiyle kadınların örtünmek zorunda oluşunu eleştiriyor.


Sorun erkeklerde değil, tek tanrılı dinlerde

Arap dünyasındaki birçok kadın, Eltahawy’nin tüm erkekleri aynı kefeye koyarak eleştirmesine karşı çıkıyor. Lübnanlı bir yazar ve gazeteci olan Joumana Haddad, “Söylediklerinin çoğuna katılıyorum. Ancak yazarın kaçırdığı bir nokta var: Mesele erkeklerin kadınlardan nefret etmesi değil, tek tanrılı dinlerin genel olarak kadınlardan nefret ediyor olması. Sürekli erkek egemen standartları ve eski zamanlara ait modelleri dayatıyorlar. Tek tanrılı dinlerle kadın hakları arasında bir uyum olmasına imkan yok. Bu tip öğretiler, kadınlara itibarını ve haklarını vermekten kaçınıyor” diyor.

Babam benden de feministti

Geçen yıl Nobel barış ödülüne aday gösterilen Tunuslu öğretim üyesi Lina Ben Mhenni, “Gördüğüm kadarıyla bu makale tüm erkekleri aynı kefeye koyuyor. Tamamen şahsi olarak konuşacak olursam, bugün benim kadınların ve diğer grupların haklarını savunan bir blogger olmamın en önemli sebebi, benden de feminist bir babaya sahip olmamdır.”

Mhenni, Tunus’ta kadın hakları ve özgürlüğünün korunması için erkeklerin ve kadınların bir arada çalıştığının da altını çiziyor. “Mona’nın verdiği örnekler gerçekten de yaşanıyor. Ancak kadın ve erkek arasındaki ayrımın sadece nefretten ileri geldiğini söylemeyi abartılı ve yersiz buluyorum. Bu olayın ardındaki bütün tarihi, toplumsal ve politik faktörlere bakmak lazım. Arap yönetimleri her zaman bizim ufkumuzu kısıtladı, eğitim sistemimizi baltaladı ve kültüre olan erişimimizi kısıtladı. Bu stratejiyle halkı manipüle ettiler ve istedikleri tarafa yönlendirdiler.”

Esas suç kadınların

Lübnanlı yazar ve gazeteci Haddad, Beyrut’ta bazen erkeklerin değil kadınların suçlu olduğunu belirtiyor. “Birçok kadın, feminenlikle ilgili bu tip negatif söylemlere arka çıkıyor. Bu da güç sahibi, alfa erkeğini onaylayarak, bize ataerkil sistemi, itaatkarlığı, tevekkülü dayatıyor ve finansal bağımlılığın sürmesine sebep oluyor. Pek çok kadın, diğer kadınların ticarette bir rol oynamasını ya da politik haklarını talep etmelerini onaylamıyor.”

Yasa değişti ama zihinlerdeki değişim sürüyor

Makalede bunun doğru bir yaklaşım olduğu, ancak Lübnan hukukunda kadınları kısıtlayan kurallar olduğuna vurgu yapılıyor. Lübnanlı milletvekili Sethrida Geagea “Lübnanlı kadınları evlerindeki şiddetten koruyan bir yasa yok” diyor ve ekliyor: “Bir koca, eşine zarar verdiği hatta ona tecavüz ettiği zaman bile, kadını koruyacak bir yasa yok. 2 ay önce, namus cinayetlerini engelleyen bir kanun tasarısı çıkardık. Bu tasarıdan önce bir baba ya da erkek kardeş ailesindeki bir kadının başka bir erkekle görüştüğünü düşünerek kadını öldürseydi, 2 ay hapis yatıp çıkabiliyordu. Bu değişti ama, zihinlerdeki değişim daha uzun sürecek.”

İhlaller kadınlara özgü değil

Bir görüşe göre ise, kadınlar baskı altındaki pek çok gruptan sadece biri. Guardian gazetesinin ‘Comment is Free’ bölümünde bir makale yazan Nesrine Malik şöyle diyor: “Evet, Suudi Arabistan’da kadınlar araba süremiyor ama, erkekler kendi hükümetlerini seçemiyor. Bunun yerine dini açıdan fırsatçı bir hanedan tarafından yönetiliyor. Mısır’da kadınlara bekaret testi yapılıyordu ama erkekler de tacize uğruyordu. Sudan’da kadınlar pantolon giydiği için kırbaçlanıyor, ancak etnik azınlıklar da marjinalize edilerek hakarete uğruyorlar. Kadınların maruz kaldıklarını küçümsememeliyiz tabii, ya da onları ikinci sınıf görmemeliyiz. Ancak bütüncül bir reformun gerektiğini de unutmadan, sorunlarını daha geniş bir çerçevede ele almalıyız. Daha fazla insanın maruz kaldığı, daha karmalık bir problemi sadece cinsiyete atfetmek yanlış olur.”

Kadınlar oğullarına, kocalar da annelerine aşık

Faslı gazeteci Nadia Lamlili, Arap dünyasının cinsel devrime değil, kültürel devrime ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Bu sayede insanların yetiştiriliş tarzının ve cinsiyet ayrımının da önüne geçilebileceği düşünülüyor. “Bence Arap kadınlarının yaşadığı sorun daha çok cinsiyetler arasındaki anlayış eksikliğinden kaynaklanıyor. Bunun da sebebi, iki cinsiyetin birbirine karışmasına izin vermeyen hastalıklı düşünce tarzı. Erkekler bir tarafta, kadınlar bir tarafta yaşıyor. Arap yönetimleri, iki cinsiyeti birbirinden ayırarak cinsel arzuları kontrol altında tutabileceğini düşünüyor. Ancak böyle bir şey olmadığı gibi, bu tip arzular daha da artıyor ve sonunda kadınlarla erkekler arasında şiddet içeren olaylar yaşanıyor. Esas sorun, toplumumuzdaki kadınların kocaları yerine oğullarına aşık olması, erkeklerin de eşlerinden çok annelerine aşık olması. Erkekler ve kadınlar birlikte yeterince zaman geçirmediği için, birbirlerinin davranışlarını anlayamıyorlar.”

Kaynak : focushaber


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Mustafa Kemal Doğan { 11 Temmuz 2012 07:15:55 }
Sanırım, Amerika' nın uzun yıllardır özenle pişirip kotardığı son yutturmacası "Arap Baharı" deyimini, bu (çok iyi niyelti gibi görünen ve satışı çok kolay olan) deyimi kulanmaya devam ederek, biz de destek veriyoruz... Bence bu aldatmacalı deyim, "İslam Kışı" ile değiştirilmeli. Çünki; gerçek olan bu. Olayın özü, onyıllarca önce bu ülkelerde baas partisinin gerçekleştirdiği devrimlerin değillemesini yaparak, bu ülkelerdeki yönetimleri müsluman kardeşler örgütüne teslim etmek. Zaten Atatürk devrimleri de bu şekilde değillenmiş durumda halihazırda... Aslında ana fikir, laikleşen, dinden uzaklaşan ve hatta istatistiki olarak ateizmin giderek yayıldığı bu ülkelerde; beli batıya bağlı, baskıcı, bağnaz anlayışları -müslüman da olsalar- yönetime getirmek.
Dolayısıyla, bu "devrimler" ileriye dönük olmayan, tam tersine bul ülkeleri yüzlerce yıl geriye götürecek olan, tutucu ve zorlayıcı karşı darbeler.
Bu darbeler şer'i hukuğu o ya da bu derecede yerleştireceği için, korkarım kadınlar açısından da pek farklı sonuçlar getirmeyecektir. Karşımıza; Afganistan' da olduğu gibi sadece zina yapan kadının kurşuna dizildiği yönetimlerden, Türkiye gibi "canı çeken" erkeğin tecavüz ettiği kadıncağızların doğuracağı çocukların bakımını üstlenecek, "maço" yönetimler gibi örnekler, anlayışlar çıkacaktır.
Umarım Islam Kışı, bir buzul çaği ile sonuçlanmaz..
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git