A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hazretlerine

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 01 Eylül 2012 03:19:25

İkide bir "demir ağlarla kim örmüş, hep biz ördük" deyip duruyorsunuz, Atatürk zamanında yapılanları sıfıra indiriyorsunuz. Eğer biraz tarih bilseniz bunu söylemeye utanırdınız, yüzünüz kızarırdı. O günkü örülen demir ağlar yalnız tren yolları değildi: güçlü eğitim, güçlü ekonomi, güçlü demokrasi , güçlü laiklik temelleri atılmasaydı, ne siz bu gün o mevkie gelebilirdiniz, ne de gösteriş olarak başlarını örttürdüğünüz, yüzleri gözleri boyalı eşlerinizi gavur ülkelerine götürüp, gavurların ellerini sıktırabilirdiniz.

Özendiğiniz Müslüman ülkelerin arasında hangisi bizim ülke gibi? Kendi kıyafetinizi bile o demir ağlara borçlusunuz.

Hazinesinde borçtan başka bir şey olmayan Osmanlı devleti yıkıntısı üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti, toprağından bir damlasını satmadan, kimselerden borç almadan, bir taraftan Osmanlının, diğer tarafta yenilmediğimiz halde yenilmiş sayıldığımız birinci Cihan savaşı borçlarını öderken, yapılan işler yanında sizinkiler çocuk oyuncağı kalır. Okuma yazma, hatta sabun kullanma bilmeyen, verem, sıtma, zührevi hastalıklar, trahom gibi bulaşıcı hastalıklardan kahrolan zavallı fakir bir halk. Devletin geliri bu halkın verdiği vergilerdi. İşte o vergilerle o alay ettiğiniz demir ağlar yapıldı. Kısa zamanda elin parmakları sayımında doktorların özverileriyle hastalıkların önü alınmaya çalışılırken neler yapıldı neler!.

Koskoca ülkede bir çimento fabrikası yoktu. O yüzden evler kerpiç denilen çamurla yapılıyordu. Şeker fabrikamız yoktu. Rusya’dan gelen şekerleri bugün gibi hatırlıyorum. Evet şeker fabrikaları, çimento fabrikalar, kâğıt, silah, uçak fabrikası, kumaş fabrikaları kuruldu. Hem de ülkenin batısından doğusuna kadar dağıtıldı bu fabrikalar. Avrupa’dan bize, yenilemekte oldukları fabrikaların eskilerini ucuz fiatla satmak istediler. Eskiyi almak yine geri kalmışlıktır, diye alınmadı. Batıda “Atatürk Fabrikaları” diye adlandırılan o fabrikalar tiyatro, spor, müzik salonları ile bir kültür merkezi, çalışanlara her türlü rahatı sağlayan bir sosyal kurumdu. Ama bu fabrikalarda çalışacak biraz olsun işten anlayan işçimiz, teknisyenimiz, mühendisimiz yok gibiydi. Bunlardan bir kısmı burada bizim insanımızı eğitmek için dışarıdan getirtildi bir kısmı da Rusya’ya eğitilmek üzere gönderildi. İnsanımız o kadar yetenekli idi ki, kısa zamanda gerekli olanları öğrendi ve işleri ele aldı. O yüzden Atatürk, "Türk çalışkandır, zekidir” demiştir. Siz ise başa geçer geçmez alın teri ve büyük bir özveri ile yapılmış o güzel tesisleri satıp satıp yediniz yedirdiniz.

Ülkenin doğusu ve batısı düşman eliyle yanmış yıkılmıştı. Bir taraftan onlar onarılıyor, hastaneler okullar yapılıyor, diğer taraftan Ankara bir başkent olacak şekilde yapılandırılıyordu.

Hemen hemen hiç kara yolu yoktu. Onun için Atatürk, Osmanlı devleti zamanında “ne olurdu her vilayet senede bir kilometre yol yapsaydı, 500 yılda beşer yüz kilometre ile şehirler birbirine bağlanacaktı”, demişti.

Olan demir yolları da yabancıların elinde idi. Yalnız o mu daha bir çok kurum yabancılara aitti. Bütün onlar ellerinden alınarak ülkenin malı yapıldı. Onların üzerine 3000 kilometrelik tren yolu yapıldı ki, o zaman şimdiki gibi dağları bir anda oyacak makineler yoktu. Tüneller kazma ile kazıldı. Elde onları planlayacak hesaplayacak mühendisler yoktu. Hatta trenlerde çalışan makinist gibi memurlar bile hep Rum, Ermeni olduğundan bu konuda çalışacak insanımız da yoktu. Onun için böyle kimseleri yetiştirmek üzere okul açıldı. Tren rayları yapmak için fabrika kuruldu. Şimdi ki gibi ne gerekse dünyanın her yerinden getirilmedi.

Kilometrelerce kara yolu köprüler yapıldı.

Demir ağın bir ayağı olan “çağdaş eğitim” ne kadar önemliydi. Batı araştırmalarda icatlarda almış yürümüştü. ama biz de ne doğru dürüst ilk okul, lise ve ne de araştırmalar yapacak üniversite vardı. O yüzden Osmanlı devleti geri kalmış ve yıkılmıştı. Okullar açılsa eğitecek kimse yoktu. O yoklukta bir çok alanda eğitim almak üzere Batıya başarılı pek çok gencimiz gönderildi. Onlar daha yetişmeden Hitler’in Yahudi oldukları için işlerinden attığı çok değerli bilim insanlarının bize sığınmak istemeleriyle onlara açılan kapılarımız sonucu büyük bir eğitim atılımı başladı. İstanbul’da Darülfünun denilen okul tam bir üniversite oldu. Hukuk, Siyasal Bilgiler, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi gibi fakültelerle Ankara Üniversitesinin temeli atıldı. Gelenlere istedikleri kitaplıklar, laboratuarlar sağlandı. Onların derslerini Türkçeye çevirecek çevirmenler bulundu. Bunların hepsi para ile oluyordu. O paralar, o fakir halkın vergileriyle sağlanıyor, kimseye para yedirilmiyor, rahmetli Başbakan İnönü “kimseye bir kuruş yedirmem” diye bar bar bağırıyor, yedirmiyordu. Böylece güçlü bir eğitim temeli atıldı. O yüzden Başbakan hazretleri! istediğiniz dalda uzmanları elinizin altında bulundurabiliyorsunuz. Bundan sonra İmam Hatipler'de yetiştireceğiniz dindar ve kindar o zavallı gençleriniz, Allah’a dua ederek, yalvararak size yardımcı olurlar. Böylece elinize aldığınız bu güzel ülkeyi kendinizle toprağa gömerek tarihe kara harflerle geçersiniz.

Muazzez İlmiye Çığ | ulusalkanal.com.tr

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git