A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Somalı bir işçi: Bir köpek kadar değerimiz yok

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 15 Mayıs 2014 06:59:03

Soma tarihinin en büyük acısını yaşıyor… Hiç böylesi olmamıştı… Ayda, iki ayda bir madende bir kaza olması, aralarından birinin yitip gitmesi; ev geçindirme uğruna, ekmek parası uğruna artık kanıksadıkları şeydendi, ama bu çok ağırdı. Manisa’nın yüzbin dolayında nüfuslu bu madenci ilçesi, bu satırlar yazılırken 200’ü aşmış ve sokakta kime sorsak 300’ün üzerinde can kaybından söz ettiği bir büyük acıyı yaşıyor.

Manisa’ya gelen otobüsten Akhisar’da inip, Soma’ya giden otobüse bindiğimde, saatlerdir duyduğum, Hayat Tv’de sevgili İzmir Temsilcimiz Emine Uyar’ın anlatımlarından dinlediğim o büyük acının içine doğru yol aldığımı hissediyorum. Araçta bu olay manşet. Muavin ile biraz sohbet edince o da uzaktan bir akrabasının madende henüz kendisinden haber alınamayanlardan biri olduğunu söylüyor. Kırkağaç’a geldiğimizde muavin çıkarın cesetlerin burada kavun depolamak için kullanılan soğuk hava deposunda tutulduğunu anlatıyor.



Az sonra yol Soma’ya dönünce yol başlarında polis otoları ve çevik kuvvet otobüsleri dikkati çekiyor. Bunlar, işçinin can güvenliğini umursamayarak onu taşeronun insafına terk eden devletin kendi güvenliğini, olası bir infial durumuna karşı korumak için buradalar.

Ve polis kontrol noktaları nedeniyle araçlar Soma Devlet Hastanesi’nin olduğu noktaya gidemiyor. Muavin beni yakın bir noktada indirdi ve oralı olan birinden de bana hastaneye kadar eşlik etmesini rica etti. Giderken o arada da konuşuyoruz. Adı Muhattin Altınbay’mış. Fotoğrafını çekmemden endişe ediyor ama hikayesini anlatıyor: “Babam 22 yıl madende çalıştı. Ağır koşullarda. Ama devletteydi o zaman madenler, işçinin can güvenliği içinde iyi kötü yatırım yapılıyordu. Yani en azından taşeronlardaki gibi değildi.” Ölü sayısının açıklanan resmi rakamların çok üzerinde olduğunu düşünüyor pek çok Somalılı gibi. “Daha önceden de can kaybı ile sonuçlanan kazalar oluyormuş” diyorum, o da devam ediyor: “Ayda, iki ayda bir birisi madende kaldı, öldü, diye duyardık. Ama böyle hiç olmadı. Bu çok ağır Soma için.”

Beni hastanenin yakınında polis barikatlarının olduğu noktaya kadar getiriyor. Görüntü, kritik önemdeki siyasi davalarda polisin adliye önlerinde yaşattığı manzaraya benziyor. Basın olduğumuz için herhangi bir sorun yaşamıyoruz ama Soma’lılar bu barikatların arkasından olan biteni izliyorlar. Onlardan birine yanaşıyorum. Adı Mehmet Ali Karakaçan. Eniştesi Halil Durmaz’dan dün saat 15.00’ten beri haber alamadığını söylüyor. Kendisi de madende çalışmış. Taşeronda. Çok dertli, hemen anlatmaya başlıyor: “Abi bize ‘gönder malı’ derler, gönder”. Araya girip ‘O ne?’ diye soruyorum, ‘kömür’ diyor, “Kömür çıksın da, senin hayatın hiç önemli değil. İstanbul’daki bir kedi köpek kadar değerimiz yok burada.”

O arada lafa girmeye çalışan yanındakine yöneliyorum. Adının Fikret Cevdet olduğunu söylüyor. ‘Yakınımız var mı madende?’ diyor soruyorum, “Hepsi bizim yakınımız” diyor buruk, ağladı ağlayacak bir ses tonuyla. “Bir sürü ocak söndü. Ateş düştüğü yeri yakar” diye devam ediyor. Yaşanan kaza ile ilgili yorumunu soruyorum, “Ciddiyetsizlik” diyor ve ekliyor: “Fazla para kazanma peşinde taşeronlar. Ciddi bir denetim de yok. Burası bir maden memleketi, ama tam teşekküllü bir yanık hastanesi bile yok.” Bu nedenle de madenden çıkarılanların İzmir’deki, Bursa’daki hastanelere gönderildiğini söylüyor.

Harun Muzaç da 11 yıldır maden de çalışıyor. Madende şu anda çıkarılamayanlar arasında arkadaşları varmış, “Bazı şeyler ört bas edilmek isteniyor” diyor. “Ne bunlar?” diye soruyorum, “İhmaller” diyor tek kelimeyle çok şey anlatan bir yanıtla. Harun da, diğerleri gibi ölü sayısının 300’ü geçtiğinden emin gibi konuşuyor. Bu yazıyı siz okuduğunuzda muhtemelen bu rakamlar netleşmiş olacak.

Ahmet Tanrıverdi de, 8 yıldır madende çalışan bir başka işçi. “Tamamıyla ihmal” diyor yaşananlar için. Trafo patlamasını, daha fazla kar hırsıyla kapasitesinin çok üzerinde zorlanmasından kaynaklanmış olabileceği yorumunu yapıyor. Maden de henüz çıkarılamayanlar arasında hem arkadaşları hem de akrabaları varmış.

Buradaki kalabalık arasında dikkatimizi çeken Gülşah Güçlü ise, Trabzonluymuş. Burada üniversite okuyor ve dördüncü sınıf öğrencisi. Bir arkadaşının babası bu iş cinayetinde ölmüş, bir arkadaşının babasından da henüz haber alamıyorlarmış.Gülşah yaşananların kader ile açıklanmasına tepki gösteriyor ve “Resmen katliam” diyor.

Ben bu yazıyı Soma Devlet Hastanesi’nin hemen yan sokağındaki bir pastanede yazarken, aynı anda da madende yaşamını yitirenler sesli olarak anonslanıyor. Cenazeleri ile ilgili bilgi veriliyor. İlçedeki madenci anıtı da çiçeklerle süslenmiş.

Tüm bunları yaşarken aklım Emile Zola’nın Germinal’ine gidiyor. Zola’nın 1860’larda kuzey Fransa’da geçen şaheser romanı Germinal’de anlattığı koşullardan daha iyi değil 2014 Türkiye’sinde maden işçilerinin durumu. Kim bilir bu yaşananlar, belki o zamanki gibi görkemli bir grevin kıvılcımı olur.

Kaynak : www.evrensel.net | Fatih POLAT | Soma

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke

Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git