A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ne olur, güvercinleri rahat bırakın..

Kategori Kategori: Levent EFE | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Levent Efe | 16 Nisan 2012 14:02:06

Yaratıcı ifade biçimlerinde şablonculuk ve hamaset görmek üzüyor beni. Özellikle kendi uğraş alanım olan karikatürde. Güvercin-dikenli tel-tank-zeytin dalı klişeleri arasında sıkışmış karikatür tarzı, mehter takımının da gerisinde kaldı. Fişini çeksek artık, ne dersiniz?

Türkiye’de sol aydınların doğu bloku ülkelerinden gelen çeviri metinlerle teoriler oluşturduğu 60-70’li yıllarda, görsel sanatların da bundan bir şekilde etkilenmesi doğaldı. Nasıl Brecht dışında tiyatro yapılamıyor, resim sanatı çarklar ve pazular dışına çıkamıyorsa, sol karikatür sanatı da slogan ifadelerin dışına adım atamıyordu. Gülmeye, güldürmeye fazla gerek duymadan, izleyicinin bir mesajı algılaması yeterli bulundu. Yaratıcılığa ve dünya görsel sanatlarında olup biteni izlemeye kimsenin sabrı olmadığı o günlerde, karikatür sanatındaki bu sıkışma da fazla dikkati çekmedi. Ülke zaten dış dünyaya kapalı olduğu için, beşinci sınıf doğu bloku yarışmaları dışında uluslararası piyasa ile rekabet etmeye de gerek yoktu hiç.




Bu arada tüm görsel iletişim biçimlerinin çeşitliliğinde güçlük çekilen o yıllarda, Gırgır çizgisi varoş muhalifliğinin bayrağını açarak, beklenmedik bir tiraj yakaladı Bu yepyeni arz-talep ilişkisine hazırlıksız yakalanan sol karikatür,  derhal bu “lümpenlere” cephe almayı tercih etti. Toplumu tribünden seyretmeye devam edip, “yazısız karikatür”, “güldürürken düşündürme” gibi fazla anlamlı olmayan zırhlara kapanıldı. Doğu bloku taklidi taramalar ve iki elin parmağını geçmeyen sayıdaki şablonlarla yapılan karanlık çizimlerin bazıları o zamanlar belki bir işlev gördü. Ancak aynılarının binlercesi yapılmaya başlanınca iş çığırından çıktı. Üstelik kanadı dikenli tele takılı güvercinin kitleleri gerçekten bilinçlendirdiği sanılıyor, zeytin dalı tankın namlusunu tıkayınca egemen çevrelerin rahatsız olduğuna inanılıyordu.
 
O dönemler zaten tüm iletişim biçimlerinin bastırıldığı, görsel ifadelerin çok kısıtlı olduğu yıllardı. 12 Eylül sonrası yaşanan herşeyin içini boşaltma sürecinde Gırgır ekolü farklı alternatiflere yönelirken, 90’lı yıllardan itibaren bu klonlardan da yine beklenmedik protest ifade biçimleri çıkmaya başladı. Darbe mazeretiyle uykuya yatmış olan şablon karikatürü, bu gelişmeleri de uzaktan seyretti.
 
Ancak aradan geçen onlarca yıl hem Türkiye’de, hem de dünyada çok şeyi değiştirdi. Artık deprem enkazı altında kalan köylü vatandaş tweet atarak kurtarma ekiplerine ulaşıyor. Hazırladığı televizyon programını bir kanala satan yapımcı, izleyicinin canı sıkıldığı an başka kanala geçeceğini biliyor. İstanbul sermayeli basının “Yurdum insanı” diye aşağılamaya çalıştığı taşralı yurttaş, dükkanının elektriği kesildiğinde faturasını cep telefonu üzerinden yolluyor. İletişim, görsel ihtiyaçlar, ülkedeki genel devinim iyisiyle, kötüsüyle patlamalar yapa yapa ilerliyor. Dünyadaki görsel iletişim teknikleri aynı gün Türkiye’de de birileri tarafından kapılıyor, sanal yenilikler, görsel yazılımlar anında Türkiye’de de talep buluyor.
 
Bunca hengame içinde, tek karelik zeytin dalı karikatürleri nasıl oluyor da hala halka arzediliyor, anlayabilmiş değilim. Bilgisayarla da yapsanız, Facebook’tan da pazarlasanız, klişeleşmiş imgeleri yanyana getirerek yapılan karikatürlerin hangi alıcıda, nasıl bir düşünce kıvılcımı yaratacağı düşünülüyor acaba? Olsa olsa bir afişe zemin olabilecek, “idam sehpasına mıçan güvercin” deseni, bir karikatürü kaldırmaz. ˆzleyiciyi bir üst düşünce düzlemine çıkaracak derinlikten, vurucu etkiden yoksundur. Onun gündelik yaşantısında maruz kaldığı algı bombardımanının bir hayli altında kaldığı için, anında unutulur gider.
 
Günümüzün enformasyon bombardımanı altında ifade ishaline tutulmuş genç kitleler, “dikenli tele takılan asker” soyutlamalarını algılayacak mı dersiniz? “Devlet büyüklerim çiğnediğiniz yasaları yere atmayın, sonra halk onları adalet sanıp yiyor.” ya da “Twittir git! diye mesajlar atan kıvrak zekalı bir gençlik var önümüzde. Dünyanın en büyük rockçularının ˆstanbul’da konser vermesinin normal karşılandığı bugün, tek sesli alaturkalığı yaratıcı sanat diye sunmanız mümkün mü?
 
Karikatürü izlemesi gereken kitlelerin gözü sadece gazete-dergi sayfalarında da gezinmiyor artık. Televizyon bile rakipsiz değil. İnsanlar tweet’lerinde, cep telefonu ekranında, online haberlerde hareketli karikatürler görmeye hazır. Sadece elektronik medyada değil, boş duvarlarda, üç boyutlu biblolarda, tebeşirle çiziktirilmiş kaldırımlarda karikatürler olsa herkesin yaşantısı renklenecek. İnteraktif karikatür app’leri yapılsa, kullanıcılar akla hayale gelmedik düzlemlere yolculuk yapacak. Her dönemde olduğu gibi, bugün de karikatür sanatından yeni tarzlar, çağa uygun soyutlamalar, bitmez tükenmez bir yaratıcılık bekleniyor.
 
Karikatür sanatımızın güvercin/zeytin dalı çeşitlemelerini tarihe bırakması, geleceğe yönelik ilk adımımız olmalı. Binlerce kez yinelenmiş bütün bu şablonları son bir kez biradada çizmek de bana kalsın bari.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 7.3 / 10 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Levent Efe { 17 Nisan 2012 03:07:00 }
Sevgili Umit, Turkiye insaninin baris ve insanca yasama talebi tabi ki bitmedi; ama guvercin ve zeytin dali soyutlamalari bu talebi ifade etmekte cok demode kaldi. Karikatur cizen aydinlarimizin, hele de genc cizerlerin toplumun dinamizminin gerisinde kalmasini kendime yediremiyorum ben.

Zeytin dalinin yerine ne konmasi gerektigini, kendi cizdigim karikturlerde zaten orneklemeye calisiyorum. Genc cizerler, izleyiciyi bir ust dusunce duzlemine cikaracak karikatur tarzini kendileri arastirip yaratiyorlar.. Bunu yapmadiklari zaman zaten basarisiz olurlar.

Sevgiler,

Levent Efe
umit { 16 Nisan 2012 18:28:40 }
Sayin Efe

Ilginc bir yazi ama benim yazida yanitini bulamadigim bir iki sey var musaadenizle arz edeyim.

1. Dunyada ve Turkiye'de "guvercin" ve "zeytin" dali ihtiyaci bitti mi?
2. Eger bitmediyse sizce, malum bu zeytin dali ve guvercin isinden bunaldik(!), yerlerine nelerin konulmasini onerirsiniz?

Mahsus selam ederim.

Umit
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git