İlköğretim 8. sınıflarda 2008 – 2009 Öğretim Yılında okutulmak üzere değiştirilen T.C. İnkilâp Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabının okutulmaya başlanmasının üzerinden daha bir yıl geçmeden, Danıştay tarafından programın ve ders kitabındaki irtica ile ilgili değişikliklerin sakıncalı olduğuna karar verildi. Söz konusu karar üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, yeni eğitim döneminde yer alacak kitapların program ve ders kitabını değiştirmeye gitmek zorunda kaldı. Beş yıl okutulması gerekirken bir yıl dolmadan 1 milyon 294 bin adet ders kitabı ise çöpe gitti.

Tarihçi Yazar Kadir Paksoy, konuyla ilgili bir araştırma yaparak, hangi değişiklikler nedeniyle Danıştay'ın “sakıncalı” kararı verdiğini gün yüzüne çıkardı. Araştırmasında, kamuoyunun büyük tepkisini çeken, bazı anlatım ve sunumların ders kitabından çıkarıldığına değinen Paksoy, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine ve laikliğe aykırı daha vahim değişikliklerin yapıldığını söyledi.

Paksoy, araştırmada, “Başka bir deyişle, laikliğe karşı eylemlerin odağı olan iktidar partisi, ‘mahkemeye selam yola devam' dercesine eğitim alanında bir geri adım atar görünürken iki ileri adım atmış. Yapılan bu değişiklikleri bir cümle ile özetlemek gerekirse, kısaca, MEB'in tarih bilgilerini iktidar partisinin güncel politikasına ayarlama çalışmasından tipik bir örnek, diyebiliriz' açıklamasında bulundu.

Paksoy, kitaptaki “İrticai Faaliyetler” başlığı altındaki çıkarılan bilgileri şöyle sıraladı:

“İrticaî faaliyette bulunanlar,

-Toplumdaki din ve mezhep çeşitliliğini kullanarak kargaşa ortamı yaratmaya çalışırlar. Bu kargaşaya da mevcut devlet düzeninin yol açtığına halkı inandırmaya çalışırlar.

-Laikliğin dinsizlik olduğunu iddia ederek laikliği benimseyenleri din düşmanı olarak tanırlar.

-Radyo, televizyon, gazete, dergi ve kitaplar aracılığıyla Atatürk ve devlet aleyhine propaganda yaparlar.

-Laik devlet yapısının dinî değerleri göz ardı ettiğini iddia ederler.”

-Bu bilgilerle birlikte öğrenciye sorulan “Ülkemizde yaşanan irticai faaliyetlere karşı ne tür önlemler alınabilir?” sorusu da çıkarılmış.”

Daha önce “Artan ekonomik ve siyasi sıkıntılar 27 Mayıs 1960 tarihinde askerî müdahaleye yol açtı” denilmesine karşın değişiklik yapılan metinde 27 Mayıs 1960 İhtilali, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleriyle birlikte “demokrasiye zarar veren müdahaleler” kapsamında değerlendirildiğini ifade eden Paksoy, “Müdahale kötü olunca ‘müdahale' sonrasında yapılan anayasa da kötü olur düşüncesiyle önceki basımda yer verilen ‘1961 Anayasası Neler Getirdi?' bölümü çıkarılmış. Böylece öğrencilerin 1960 İhtilali'nin 1971 ve 1980 darbelerinden farkını ve karşıdevrim sürecini anlayıp yorumlayabilmelerinin altyapısı ortadan kaldırılmış” dedi.

Kitapta ayrıca, AB'nin anlatıldığı bölümde Güney Kıbrıs'ın bayrağı Kıbrıs Devleti'nin bayrağı olarak veriliyor.

İlk basımda yer alan “Sorun Neden Ermeniler?” başlığının da “Türk-Ermeni İlişkileri” olarak değiştirildiğini kaydeden Paksoy, “Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasının gündeme geldiği şu günlerde konunun ‘sorun' başlığı ile verilmesi uygun görülmemiş olmalı. Ermenistan'ın doğu sınırımızı ve Kars Antlaşması'nı tanımadığını, Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ Bölgesi'ni işgal ettiğini ve bir milyon Azeri'nin sürgünde olduğunu; bu işgal kalkmadan Türkiye-Ermenistan sınırının açılamayacağı gibi bilgiler çıkarılmış” açıklamasında bulundu.

Paksoy, kitapta Körfez savaşına ilişkin Irak'ın terörü desteklediği ve kitle imha silahları bulundurduğu gerekçesiyle işgal edildiği bilgisine yer verilirken, bu bilginin gerçek olmadığının anlaşıldığının ise belirtilmediğine dikkat çekti. Paksoy, “Ayrıca ilk basımda yer alan ‘Türkiye, Dünya Bankası verilerine göre bu savaş ortamında en çok zarara uğrayan ülke olmuştur. Buna bağlı olarak yaşanan ekonomik kriz sonrası ülkede enflasyon ve işsizlik artmıştır' bilgisi de çıkarılmış” dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ise Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle konuyu TBMM gündemine taşıdı. değişikliklerin, kitabın AKP'nin iç ve dış politikaları ile uyumlu hale getirtilmesi amacıyla yapılıp yapılmadığını soran Köktürk, “Ders kitabında yapılan bu değişikliklerle çocuklarımıza tarih çarpıtılarak öğretilmiş olmayacak mıdır?” dedi. Ders kitabındaki yeni düzenlemelerin çocukların, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini anlamalarını ve ülke sorunlarına sağlam bir tarih bilinci ile bakmalarını olanaksız kılıp kılmayacağını da soran Köktürk, “Türk Milli Eğitiminin ruhuna aykırı bu düzenlemelerin önüne geçilmez ve değişiklikler kanıksanırsa, çok yakın bir gelecekte, Atatürk'ün rejimin ve inkılâpların bekçisi olarak nitelendirdiği ve Cumhuriyet'i emanet ettiği gençliği olumsuz etkilemeyecek midir? Beş yıl okutulması gerekirken bir yıl bile dolmadan 1 milyon 294 bin adet ders kitabının çöpe atılması, ekonomik sıkıntıların gerekçe gösterilerek tüm varlıklarımızın elden çıkarıldığı bir süreçte, uygulanan doğru bir politika mıdır? Bu işin sorumluları kimlerdir? Sorumlular hakkında idari bir işlem yapılmış mıdır?” sorularının da yanıtlanmasını istedi.