Adalet Bakanlığı’nın raporu üzerine hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “soruşturmanın gizliliğini ihlal” suçlarından iddianame hazırlanan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, dün Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunma yaptı. Kaçmaz, adliyeye gelişi sırasında çok çarpıcı iddialarda bulundu: “Ben 3-4 gün önce suç duyurusunda bulundum. Benim, mahkeme olarak yağma suçundan 10 yıl hapis cezası verdiğim bir sanık... İzzet Karadağ ismi. Şu anda da aranıyor. Tesadüfen öğrendim onu. Bir avukata giderek, bir MİT mensubu olduğunu söylediği Hakan isimli biri ’gel seni bundan kurtaracağız. Bir yere silah gömeceğiz, askeri mühimmat gömeceğiz. Bunu, seni yakaladığımızda ’Osman Kaçmaz’ın talebi doğrultusunda gömdük ’dersin’ demiş.

Bunu avukata anlatıyor. Avukat da ’böyle bir şey olmaz’ diyor. Fakat işin garip tarafı bir hafta sonra İzzet Karadağ adlı şahıs, avukata ’Benim size söylediğim gibi geldiler, kimliğimi de değiştirdiler. Zaten Osman Kaçmaz’la ilgili bir sürü şey yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz’ gibi şeyler duyunca suç duyurusunda bulundum. Ben şimdi buradan MİT yetkililerine, emniyet istihbarat teşkilatına sesleniyorum. Lütfen bu İzzet Karadağ’ı yakalayın. Yakalayın da gerçekler ortaya çıksın. Yoksa gerçekten vahim şeyler olacak bu ülkede.”

MİT kimliğini göstermiş

Konuyla ilgili VATAN’a da bir açıklama yapan Kaçmaz, komplo kurmaya çalışan Hakan isimli kişinin gerçekten MİT görevlisi olup olmadığını bilmediğini ancak firari İzzet Karadağ’ın MİT adına düzenlenmiş kimliği avukata gösterdiğini söyledi. İzzet Karadağ’ın avukatla hangi vesileyle ilişki kurduğu sorusuna ise Kaçmaz, “Sanığın ağabeyi avukatın tanıdığı imiş, danışmaya gelmiş. Böyle bir irtibat kurulmuş” yanıtını verdi. Kaçmaz, “Bana anlatılana göre, İzzet Karadağ isimli sanığa bu teklifi götürürken ”Sen Fikri Karadağ’la aynı soyadını taşıyorsun. O yüzden seni bulduk demişler. Sanıkla Fikri Karadağ arasında bir akrabalık olduğunu ise sanmıyorum“ dedi. Kuvayi Milliye Derneği’nin kurucusu olan emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ, Ergenekon davasının tutuklu sanıkları arasında yer alıyor.

Evime keşfe gelmişler

Kaçmaz, ”Hakan adlı kişinin avukata anlattığına göre, gelmişler evimin keşfini yapmışlar. Kapıma kadar gelmişler, karşı komşumla görüşmüşler. Hatta inerken benimle göz göze gelmişler. Ama tabii ben bilmediğim için bu kişiyi hatırlamıyorum“ dedi.

36 hakim ve savcıya ‘pardon’ mektubu

Kaçmaz, mahkemeye savunmasını verdikten sonra yaptığı açıklamada da şunları söyledi: “Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, ‘Yargıya sistematik olarak saldırı var’ dedi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek de ’Yargı savunmada’ dedi. Ben bir yargı mensubu olarak şu anda savunmamı verdim. Bunun yanında gerçekten yargıya bir saldırı var. Biliyorsunuz, başta Ankara ve İstanbul başsavcıları olmak üzere 36 hakim ve savcı ’Ergenekon’ nedeniyle dinlenildi. Bunlara Sayın Bakanımız, ’Herhangi bir şey bulamadık’ diye mektup yazdı. Şimdi takip ediyorum, o 36 hakim ve savcı nasıl bir işlem yapacak. Öncelikle kendi haklarını korumalarını bekliyorum. Çünkü yargıya saldırı sadece bana ya da diğer yargı mensuplarına değil. Kendi haklarını koruyamayanlar, vatandaşın hakkını koruyamazlar. Ben böyle düşünüyorum.”

 

Hakim Osman Kaçmaz Kimdir?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, kayıp trilyon davasında ”Şüpheli” sıfatını kullanan ve yargılanmasını isteyen Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın, daha önce de, ”Sayın Öcalan” dediği için Başbakan Erdoğan hakkında yargılanma kararı verdiği belirlendi.

Afyon’dan Ankara’ya tayin edilen Hakim Kaçmaz daha önce de ilginç kararlara icraat ve kararlara imza atmıştı. Kaçmaz odasına, dinlenmemek için portatif sinyal kesici ”Jammer” cihazı koydu. Kaçmaz bu konuda ”Herkes biliyor ki herkes dinleniyor. Ama kim tarafından dinlendiğimiz konusunda şüphemiz var. Ergenekon davasına bakan hakimimiz bile dinleme konusunda şüphesini söyledi” demişti.

Kaçmaz bir süre önce de, Başbakan Erdoğan hakkında ”Sayın Öcalan” sözünü kullandığı gerekçesiyle Ankara Başsavcılığının verdiği takipsizlik kararını kaldırdı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da, Erdoğan ile ilgili fezleke hazırlayıp dokunulmazlık nedeniyle dosyayı TBMM’ye gönderme kararı aldı.

Kaçmaz, Erdoğan için takipsizlik kararını ”Zamanaşımı süresi dolmadığı ve suç işlenip işlenmediğinin takdirinin de mahkemeye bırakılması gerektiği” gerekçesiyle kaldırmıştı. Erdoğan’ın, Avustralya SBS  radyoda 2000 yılında yaptığı konuşmada, Abdullah Öcalan’dan iki kez ”Sayın” ve şehitlerden de ”Kelle” diye söz ettiği ileri sürülmüştü. Erdoğan aleyhine 10 ayrı suç duyurusu yapılmış ve bir kuruş tazminata da mahkum olmuştu.

Aynı mahkemenin YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkında da ilginç bir kararı bulunuyor. Mahkeme, Eminağaoğlu’nun, kendisine ve derneğe ait telefonların dinlenip dinlenmediği yönünde yaptığı başvuruya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen takipsizlik kararını da iptal etmişti. Eminağaoğlu’nun, Ankara Adliyesi’ni pas geçerek Sincan Adliyesi’ne gitmesi dikkat çekmişti.

Osman Kaçmaz odasına Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın korunmasında kullanılan jammer cihazı da koydurtmuştu. Kaçmaz’ın savunması şöyle olmuştu: “Herkes biliyor ki, herkes dinleniyor. Ama kim tarafından dinlendiğimiz konusunda şüphemiz var. Yani yasal dinleme değil tabii ki.” Kaçmaz basın mensuplarının “Şüpheleriniz mi var dinlendiğinize dair?” sorusunu “Kesinlikle, mesela bakın Ergenekon davasına bakan hakimimiz bile öyle demedi mi?” diye cevaplamıştı