Bilindiği gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2005 yılında Dubai Şeyhi MAKTUM ile gayrimenkul yatırım şirketi kurma konusunda bir ortaklık protokolü imzalamıştı. Kuruluş sermayesinin 500 milyon dolar olması öngörülen şirkete, Şeyh MAKTUM nakdi sermaye olarak 400 milyon dolar, Büyükşehir Belediyesi de, 100 milyon dolar karşılığı ayni sermaye olarak İETT’nin Levent’teki eski garaj arsasını koyacaklar ve hisse oranları da paralel şekilde % 80 ile % 20 şeklinde olacaktı.

Mevzuat yönünden tartışmalı boyutu bir yana, araziye biçilen düşük değer ve bunun ihalesiz olarak verilecek olması kamuoyunda büyük tepki uyandırınca, Başkan TOPBAŞ da daha sonra söz konusu arsayı ihaleyle satmak zorunda kalmıştı. Bunun üzerine, 2007 yılında gerçekleştirilen ihaleyle Dubai Şeyhi MAKTUM’a satılan, fakat meslek odalarınca açılan imar davaları bahane edilerek bugüne kadar bedeli ödenmeyen ve bu yüzden de henüz devri gerçekleştirilemeyen İETT’nin Levent arsası, TOPBAŞ’ın başına bu kez kendisini ve dolayısıyla da partisini zora sokabilecek başka bir dert açtı.

Söz konusu arsanın mülkiyeti İETT’ye ait olduğu için, Şeyh MAKTUM ile kurmayı planladığı gayrimenkul yatırım şirketine % 20 hisse karşılığı ayni sermaye olarak araziyi koyabilmek amacıyla Başkan TOPBAŞ, 2005 yılında imzalanan protokol öncesinde, arsayı 110 milyon dolarlık satış bedeliyle İETT’den Büyükşehir Belediyesine devretmişti. İşte, asıl fırtına da o zaman kopmuştu.

BAKANLIK "HAYIR" DEMİŞTİ

İETT Genel Müdür Yardımcısı Cemal ACAR, bir dizi usulsüz ve mevzuata aykırı işlemlerle İETT’nin zarara uğratıldığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuş; iddiaları ciddi bulan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Başkan Kadir TOPBAŞ hakkında İçişleri Bakanlığından soruşturma izni istemişti.

İçişleri Bakanlığı, savcılığın soruşturma izni talebine karşılık, önce “Şikayetin İşleme Konulmaması” kararı vermiş, yapılan itirazlar sonucu bu karar Danıştay 1.nci Dairesi tarafından kaldırılmıştı. Bunun üzerine yapılan öninceleme sonucunda, İçişleri Bakanı tarafından bu kez de “Soruşturma İzni Verilmemesi” kararı verilmiş; yine itiraz edilmesi sonucunda bu kararın da Danıştay 1.nci Dairesi tarafından “Belediyeden ayrı bütçesi, personeli, mal varlığı ve tüzel kişiliği olan İETT’nin Büyükşehir Belediyesi lehine dahi olsa zarara uğratılmaması ve verimli yönetilmesi konusunda Belediye Başkanının sorumluluğu bulunduğu, bu hususlar gözetilmeden hangi kanuna göre yapıldığı belli olmayan işlemlerle usulsüz olarak İETT’nin mali değeri yüksek taşınmazlarının elinden çıkmasına sebebiyet verildiği” gerekçesiyle kaldırılması üzerine, yaklaşık 3 yıllık bir süreç sonunda soruşturmanın önü ancak açılabilmişti.

HAPİSLE YARGILANACAK

İçişleri Bakanlığının ağırdan alma ve önleme girişimlerine karşın, Danıştay’ın iki kararı üzerine ancak başlatılabilen soruşturma sonucunda, İstanbul 12.nci Asliye Ceza Mahkemesinde 2010 / 198 Esas numarasıyla açılan davada, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir TOPBAŞ görevi kötüye kullanmaktan hakim karşısına çıkacak.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili tarafından açılan ve ilk duruşması Ekim ayında gerçekleştirilecek olan kamu davasında, hapis isteminin yanı sıra, Başkan TOPBAŞ’ın ayrıca kamu hizmetlerinden de men edilmesi, seçme ve seçilme ehliyeti ile diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılması da talep ediliyor.

Böylelikle, uzun AKP iktidarı döneminin dava zinciri de TOPBAŞ’a ilişkin bu ilk önemli dava ile başlamış bulunuyor!