A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sezaryen, daha büyük bebek doğumlarına evrimleştiriyor mu?

Kategori Kategori: Bilim | Yorumlar 0 Yorum | 03 Ocak 2017 12:01:41

Kimi bebekler, annelerinin pelvisine sığmayacak kadar büyük oluyor ve doğum esnasında ölebiliyorlar, hatta bazı doğumlarda annelerinin de ölümüne yol açıyorlar. Yeni bir çalışmaya göre, bebeğin annesinin pelvisine sığmadığı örnekler gibi zorlu doğumlara yardımcı olan sezaryen ameliyatları, insan evrimini etkiliyor. Bu sav ne anlama geliyor?



Neler söyleniyor?


Kimi bebekler, annelerinin pelvisine sığmayacak kadar büyük oluyor ve doğum esnasında ölebiliyorlar, hatta bazı doğumlarda annelerinin de ölümüne yol açıyorlar. Bu durumun, “gebelikle ilgili bir açmaz”dan dolayı meydana geliyor olma ihtimali elbette var. Ayrıca, kadınların pelvislerini dar tutmaya yönelik evrimsel baskılar olmasına rağmen (dik yürümeye yardımcı olması, aynı zamanda prematüre doğumları azaltması gibi nedenler), daha büyük bebeklerin çocuklukta hayatta kalmaları kuvvetle muhtemel. İnsan anatomisinin çoğu özelliğinde olduğu gibi, doğumda bebeğin büyüklüğü ve pelvisin genişliği de oldukça değişkendir; popülasyon içinde çan eğrisini takip eden bir dağılımdadır. Aynısı, bir bebeğin “formunun” pelvise sığma kolaylığı için de geçerlidir. Bebeğin formunu, olabildiğince sıkı olmaya zorlayan evrimsel baskılarla beraber, bebekler arasında, çan eğrisinin eteklerinde yer alan, bir yerden iterek veya sıkıştırılarak geçirilemeyen bebekler her zaman olacaktır. Sezaryen doğum sayesinde, böyle bebekler daha fazla hayatta kalacaklar. Dolayısıyla, bu durumdaki bebeklerin sayısının artıyor olması gerekmektedir. Viyana Üniversitesi’nden Philipp Mitteroecker’a göre, sezaryen prosedürü tanındığından bu yana, bu tür bebeklerin oranı yüzde 20’ye kadar yükselmiştir.

Evrim nasıl bu kadar hızlı gerçekleşir; bin yıl geçmesi gerekmez miydi?

Gerekmez. Eğer çevresel değişiklikler yeterince zorlayıcıysa, evrim tek bir kuşak içerisinde de meydana gelebilmektedir. Örneğin, bir ada üzerindeki tüm hayvan türlerinden birini silip süpüren ve arkasında yalnızca doğal olarak bağışıklık sahibi olanları bırakan bir salgın hastalık düşünün. Bu evrim yalnızca bir nesilde gerçekleşmektedir. Sezaryen doğum konusunda da, 1950’li yıllarda yaygınlaşmasından bu yana, iki veya üç insan kuşağı geçmiştir.

Bunun meydana geldiğini nasıl biliyoruz?


Mitteroecker’ın ekibi, bu savı kanıtlayan herhangi bir kanıtı henüz üretmemişlerdir. Kendi modelleri içerisindeki, tıkanmış doğumların oranına yönelik gözlemlenen rakamlara dayanan bu çalışma, teorik bir çalışmadır. Yine de, ekibin yüzde 20 oranındaki artış tahmini çok küçük bir sayıdır; tıkanmış doğum oranını, sezaryen öncesi oran için ihtiyatlı bir tahmin olan yüzde 3’ten, bugün yüzde 3,6’ya kadar çıkabilmiştir.

Sezaryen doğumların oranı, bundan daha fazla arttırılamaz mı?

Elbette arttırılabilir, bugün halihazırda İngiltere’de sezaryen doğum oranı yüzde 25 civarındadır. Dolayısıyla evrim bir etkiye sahipse dahi, sezaryen oranını arttıran diğer faktörlerden ayırt edilmesi zor olacaktır.

Hangi diğer faktörler?

Bu kime sorduğunuza göre değişir. Doğal doğumu destekleyenler, doktorların doğum sürecini tıbbileştirmek konusunda ısrarcı olmasını neden gösterecektir. Diğer bir taraftan doktorlar bu oranların arttığını, çünkü kadınların ilerleyen yaşlarda, vücut dokuları daha az esnekken çocuk sahibi olmaya başladıklarını söyleyecektir. Ayrıca artık anneler daha şişmandır ve diyabet gibi, tüm doğumları daha da zorlaştıran sağlık durumlarına daha eğilimlidirler. Bunun yanı sıra toplum olarak, bizler herhangi bir düzeyde risk almayı kabul etmeye de daha az gönüllüyüz.

Kadınlar artık “ıkınmak” için fazla mı kırılgan?

Aslında, bazı doktorlar, yüzde 95 oranında üreme organlarında bir yırtık veya kesik, yüzde 5’den fazla bir oranda da ilk doğum sırasında oluşabilecek anüs yırtığı riski taşıyan vajinal doğumlardan kaçınmak için, makul sayılabilecek tıbbi vakaları tartışmaktadır. İngiltere’de, enfeksiyon ve kan kaybı gibi ameliyat riskleri açıklandığı takdirde, kadınların medikal nedenler olmaksızın sezaryen doğumu tercih etmeye izin verecekleri farz edilmektedir. Bunun yanı sıra, sezaryen doğumda, bebeklerin annelerinin vajinalarından bazı iyi bakterileri alamadığı yönünde bir endişe vardır, dolayısıyla bazı kadınlar, bebeklerinin yüzünü vajinal sıvılarıyla temizlemektedir; ki bunun iyi bir fikir olup olmadığı hâlâ bilinmemektedir.

 

Evrim sezaryeni gerçekten etkiliyorsa, bunu nasıl bilebiliriz?

Bilemeyeceğiz. Fakat Mitteroecker, bu fikrin, sezaryen doğumların “doğru” seviyesi hakkındaki tartışmalarda göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmektedir, çünkü varsayımların birçoğu, tıkanmış doğum sayılarının sabit olduğu yönündedir. Ayrıca bu fikri, kadınlara “doğuma güven” çağrısında bulunan doğum öncesi destekçiler de akılda tutmak isteyebilir.

 

Çeviren: Günseli Koç
İstanbul Bilgi Üniv. Psikoloji Bölümü

 

Kaynak: Clare Wilson, “Are caesareans really making us evolve to have bigger babies?”, https://www.newscientist.com/article/2115103-are-caesareans-really-making-us-evolve-to-have-bigger-babies/

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git