Karadelik ve gölgesinin görüntüsü ilk kez, Event Horizon Telescope (EHT) adlı uluslararası bir radyo teleskop ağı tarafından yakalandı. EHT, ABD'deki desteği Ulusal Bilim Vakfı'nı içeren uluslararası bir işbirliğidir. Karadelik, ışığın bile kaçamayacağı kadar aşırı yoğun bir nesnedir. Bir karadeliğin “olay ufku”na giren hiçbir şeyin geri dönüşü olmaz, karadeliğin düşünülemeyecek kadar güçlü yerçekimine kapılarak bir daha asla ortaya çıkmayacak biçimde tüketilir.
Doğası gereği, bir karadelik görülemez, ancak onun olay ufkunu çevreleyen sıcak malzemeden oluşan teker parlar. Karadeliğin gölgesi, bu teker gibi parlak zemine düşüyor gibi görünür.
EHT ile yakalanan, çarpıcı yeni görüntü, Dünya'dan 55 milyon ışıkyılı uzaklıkta eliptik bir yıldızkümesi olan Messier 87'nin (M87) ortasındaki, aşırı kütleli kara deliğin gölgesini gösteriyor. Bu karadelik bizim yıldızımız olan Güneş’in kütlesinin 6.5 milyar katıdır. Gölgesini yakalamak için tüm gezegenimizin büyüklüğünde tek bir teleskopmuş gibi çalışan, dünyanın dört bir yanındaki 8 tane yeraltı telsiz teleskopu kullanıldı.
Washington’daki NASA Genel Merkezi’ndeki astrofizik bölüm müdürü Paul Hertz, “Yıllar önce, bir karadeliğin görüntülenmesi için çok büyük bir uzay teleskopu kurmak zorunda olduğumuzu düşündük. EHT ekibi, dünyanın dört bir yanındaki radyo teleskoplarının bir konserdeki tek bir enstrüman gibi çalışmasını sağlayarak, on yıllara gerek kalmadan bunu başardı. Bu, EHT ekibi tarafından inanılmaz bir başarıdır.” dedi.
EHT’nin Çok Dalga Boyu Çalışma Grubu tarafından eşgüdümle kullanılan birkaç NASA uzay aracı, bulguları tamamlayabilmek için farklı ışık dalga boylarını kullanarak karadelikleri gözlemledi. Bu çabanın bir parçası olarak, NASA'nın Chandra X-ışını Gözlemevi, Nükleer Spektroskopik Teleskop Dizisi (NuSTAR) ve Neil Gehrels Swift Gözlemevi’nin çeşitli X-ışını dalga boylarına uyumu sağlandı. Nisan 2017'de EHT ile aynı zamanda. NASA'nın Fermi Gama Işını Uzay Teleskopu da M87'den gelen gama ışını ışığındaki değişiklikleri izledi. EHT, karadelik ortamının yapısında bir değişiklik gözlemlediğinde, diğer teleskoplardan gelen veriler neler olup bittiğini anlamakta kullaınlabildi.
Aslında, NASA gözlemleri tarihsel görüntüyü doğrudan izlememiş olsa da, gökbilimciler M87’den püskürtülen ışığın X-ışını parlaklığını ölçmek için NASA’n Chandra ve NuSTAR uydularından gelen verileri kullandılar. Daha sonra bu bilgiyi karadeliğin çevresindeli teker ve ışık püskürtüleri ile ilgili modellerini EHT gözlemleriyle karşılaştırdılar. Araştırmacıların bu veriler üzerindeki çalışmaları çok başka görüşlere de yol açabilecektir.
Kara delikler hakkında, eşgüdümlü NASA gözlemlerinin yanıt verebileceği birçok soru var.
Gizemler arasında, parçacıkların enerjisinin karadeliklerin çevresinde neden bu kadar arttığı ve neredeyse ışık hızına yaklaşarak karadeliklerin kutuplarından coşku ile salındığı, ve karadeliğe düşen maddenin enerjisinin nereye gittiği de var.”
Görünen o ki, evrenin görkemine ve gizemlerine kucak açmak isteyen bilim insanları ve meraklılar için, önümüzdeki yıllar hiç de can sıkıcı geçmeyecek.
Kaynak: NASA