A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

KRAL ÇIPLAK

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 02 Ocak 2025 05:18:07

Ne kadar güzel bir söz: Kral Çıplak. Bu iki kelime birçok konuya açıklık getiriyor. Kral Çıplak. Pek çok şeyi açıklarken darb-ı meselle anlatırlar ya, işte kralın çıplak olduğu ifadesi de böyle bir darb-ı meselle dile getirilir. Kral denilince hemen birçok kral ve onlarla ilgili hikayeler gelir akla. Bir bakanın, ekranlara çıkıp asgari ücretle ilgili hükümetin kararını açıklarken, kelimelerin boğazına tıkandığını gördük. Sarayın bağlamasının sözlerini dikkatlice dinlediyseniz, “İşçimizin hakkını enflasyona ezdirmeyeceğiz” dedi.

Aslında söylemek istediği şuydu: “İşçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz ama biz ezeceğiz.” Daha doğrusu, “İşçinin hakkını kimseye yedirmeyiz” dediğinde, devamını getiremedi ve kelimeler boğazında düğümlendi. Çünkü cümlenin tamamı şöyle olmalıydı: “İşçinin hakkını kimseye yedirmeyiz ama biz yeriz.”



Sistem, tıpkı Osmanlı’nın Kayı aşireti dönemindeki gibi, haraç ve talan üzerine kurulmuş bir düzen. Ama halk, gırtlağına kadar borç batağında olduğunu ifade etmekten aciz bir bakanla karşı karşıya. O koltuk öyle bir koltuk ki, oturanı kendine benzetir. Çünkü o makamlar ve payeler bu tür insanlar içindir. Herkes kralın çıplak olduğunu ifade etmekten korkar. Kralın her zaman doğruyu söylediğine inanır ve ona biat edilir. Kimse kalkıp kralın üzerinde giysi olmadığını cesurca söyleyemez. Çünkü kral bir elbisesi olduğunu ifade etmişse, aksini dile getirecek biri çıkmaz.

Hikayeyi bilirsiniz: Bir terziden kendisi için eşsiz bir elbise dikmesini ister kral. Tüm terziler gelir ve dikmeyi planladıkları elbiseyi anlatırlar. Ancak kral hiçbirini beğenmez. Sonunda bir bilge terzi, “Size öyle bir elbise dikeceğim ki, eşi benzeri olmayacak,” der ve her gün bir kese altın ister.

Kral kabul eder. Günler geçer, her gün bir kese altın gider ama kimse terzinin odasına giremez. Uzun süre sonra kral meraklanır ve terzinin odasına gider. Odada bir şey göremeyince terziye çıkışır: “Nerede benim elbisem?” Terzi ise, “Sevgili kralım, bu kumaş öyle özel bir kumaş ki, sadece akıllı insanlar görebilir,” diyerek kralı soyunmaya ikna eder.

Kral sanal elbiseyi giyer ve aynada kendine bakar. “Nasıl, güzel olmamış mı?” diye sorar terzi. Kral, “Evet, çok güzel olmuş,” demek zorunda kalır. Bu haber tüm ülkeye yayılır: “Bu elbiseyi sadece akıllı insanlar görebilir.” Gün gelir, kral yeni elbisesiyle halkın arasına çıkar. Kimse kralın çıplak olduğunu söyleyemez. Herkes elbisenin ne kadar güzel olduğunu birbirine anlatır.

Ancak kalabalığın dışında bir çocuk tüm gücüyle bağırır: “Kral çıplak!” Herkes çocuğa bakar, ardından krala. Çocuk doğruyu söylemektedir. Gerçek ortaya çıkar.

Bizde ise kral sarayda, hem de 1100 odalı bir sarayda oturuyor. O sarayda kral için görünmez elbise diken yüzlerce terzi var. Kral da mikrofonlara geçip, “Biz işçimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz,” diyor. Hatta ileri gidip, “İşçimizin hakkını kimseye yedirmeyiz,” diyor. Ama devlet zaten çalışan kesimin hakkını doğrudan yiyor. Artan kısmı da beşli çeteye aktarıyor.

Bir Allah’ın kulu çıkıp da kralın çıplak olduğunu söylemeye cesaret edemiyor. Sarayın ekonomi terzileri, ülkenin uçurumun kenarında olduğunu görüyor ama kralı uyarmıyor. Çünkü koltuklarını ve kazançlarını kaybetmekten korkuyorlar.

Bir diğer kral hikayesinde, kışın soğuğunda sarayın bahçesinde yün kürklere bürünmüş bir kral ve çıplak, titreyerek yanında yürüyen bir soytarı vardır. Kral soğuktan titreyen soytarısına, “Her yerim sıcak ama burnum üşüyor. Ne yapmam gerek?” diye sorar. Soytarı ise bilgece, “Kralım, burnunuz için sıcak bir yerim var. Ne dersiniz?” diye cevap verir.

Bizim saray şürekası da işçi kardeşlerimizin yaşamlarını nasıl idame ettirdiğini bilmez. Kralın, açlık sınırının altında belirlediği maaşla işçilerin nasıl yaşaması gerektiğini %30 artışla “şükür” diyerek savunduğunu izliyoruz. İşçilerden utanmadan “Şükür namazı kılmayı unutmayın” diyecek kadar ileri gidebilirler.

Birinin çıkıp kralın yalan sözlerle halkı kandırdığını haykırması gerek diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git