A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Haftalık Gün

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 13 Temmuz 2008 13:24:23

Bu hafta Sydney`de Dünya Gençlik Günü olarak ilân edildi. Bir haftalık "gün" olur mu demeyin. İsa hem ölümlü, hem Allahın oğludur diyen, Meryem hem bakire, hem İsa'nın anasıdır diyen bir din, bir haftalık kutlamaya "gün" demiş, çok mu?

Avustralya nüfusunun yaklaşık üçte ikisi hıristiyan ve katolikler nüfusun yaklaşık yüzde 27’sini oluşturuyor. Dinsizlerin oranı yüzde 15.5. Ve biz, bu yüzde 27’nin kutlamalarına vergilerimizle katkıda bulunuyor, papayı “incitecek” gösteriler yaparsak Katolik İtalyan kökenli NSW Eyâlet Başbakanının yeni çıkardığı yasalar gereği cezalandırılabiliyoruz.


Katolik kilisesinin başı Papa Sydney’de. Yaklaşık iki yıl önce bu Papa seçildiğinde şöyle yazmıştım: “Yeni papa 78 yaşındaki Alman Joseph Ratzinger. Kendisine papanın Rottweiler’i diyorlardı. Rottweiler, bilirsiniz, Ratzinger gibi Bavaryalı olup, Bavarya’nın Rotweil kasabasında yetiştirilen saldırgan bir Alman köpeğidir. Papa olmadan önce Ratzinger eski papanın sağ koluydu ve kilisenin astığı astık, kestiği kestik zamanlarında “grand inquisitor” yâni büyük engizisyoncu olarak bilinen ama şimdilerde kibarca “doktrin koruyucusu” denen bir pozisyondaydı. Gençliğinde Hitler gençlik hareketine katılan, ancak Nazi üniformasını “zorunlu kaldığı için” giydiğini iddia eden Ratzinger, özellikle Güney Amerika’da yoksuldan yana tavır alıp mücadeleye katılan papazlara kesinlikle karşı. John Paul’un ölümünden sonra daha yeni papa seçilmeden John Paul’un kendisine cennetin penceresinden el salladığını gördüğünü söyleyen Ratzinger, bırakın diğer dinleri, diğer Hıristiyan mezheplerini bile “eksik dinler” olarak tanımlıyor. Müslümanların terörist olarak sunulduğu, uygarlıklar çatışmasından sözedildiği bu günlerde Nazi geçmişli ve bu görüşlerde olan bir adamın papa seçilmesi herhalde raslantı değil.”


Joseph Ratzinger 12 Eylül 2006’da Regensburg Üniversitesinde yaptığı bir konuşmada Bizans imparatoru Manuel II Paleologus’un 1391’de söylediği şu sözleri aktarmış: “Muhammed’in getirdiği yeni birşey gösterin bana. Söylediklerinde, dinini kılıç zoruyla yayma buyruğu gibi yalnızca şer ve insanlık dışı şeyler bulacaksınız”. Bakara suresi 256. ayette “Dinde zorlama yoktur” denmesine karşın Kuran’da bununla çelişik bazı ayetlerle olduğuna dikkat çekiliyor: Tevbe suresi, 73. ayet “Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir.” Muhammed suresi 4. ayet: “İnkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince onları sıkıca bağlayın”.


Papanın konuşmasını o günlerde eleştiren Bardakoğlu: “Peygamberin şiddet kaynağı, Kuran’ın sapkınlık nedeni olduğunu söyleyen kişi eleştiri getirmiyor, İslam’ı aşağılıyor ve mahkûm ediyor”.
Kuran’daki bu ayetlerin inkârı elbette olanaksız. Ama “tencereye dibin kara” diyenin kendi dibi ne kadar temiz acaba?


Yıl 1095. Müslümanların güçlenmesi ve doğunun zenginliği üzerine ilk haçlı seferi başlıyor. 1270’e kadar süren haçlı seferlerinde yalnızca Müslümanlar İsa adına kılıçtan geçirilmekle kalmıyor, Hıristiyan Bizans bile yağmalanıyor.


13. yüzyıl. Avrupa’da veba salgını var. Bunun suçu Yahudilere yükleniyor, içme suyuna zehir katmakla suçlanıyorlar ve Yahudilere toplu kıyım yapılıyor. Canını kurtarmak için Hıristiyan olan Yahudilere “Marranos”, yani “domuz” deniyor. 1478’de Katolik engizisyon “Marranos”lara saldırıyor, 1492’de İspanya’nın, 1497’de Portekiz’in attığı Yahudiler Osmanlı’ya sığınıyor, Istanbul Avrupa’nın en büyük Yahudi nüfusunu barındırıyor.


Yıl 1600. Ratzinger’in selefi PapaVIII. Clement, dünyanın –ve tabii ki Vatikan’ın da- güneşin çevresinde döndüğünü söyleyen bilim adamı Giordano Bruno’nun “zındık” olduğuna karar verip yakılmasını buyuruyor. Ölmeden once konuşamasın diye Bruno’nun dili çenesine çivileniyor ve diri diri yakılıyor.


1939-1945. İkinci Dünya Savaşı. Hitler, altinsan olarak tanımladığı “ırkları”, bu meyanda Yahudileri temizlemeye karar veriyor. Zaten öteden beri (İsa’nın da Yahudi olduğu hep göz ardı edilerek) Yahudileri “İsa’nın katilleri” olarak tanımlayan Katolik kilisesi Hitler’in suç ortağı Mussolini’nin himayesi altında. Ve Vatikan’daki şaşaalı, tantanalı “din adamları”, kendi postlarını, kilisenin servetini, toprak mülkiyetini kurtarma çabası içinde, olanları bildikleri halde ses çıkarmıyor, Yahudilerin, eşcinsellerin, komünistlerin, Çingenelerin, Slavların topluca öldürülmesi sürerken Vatikan’daki rahat yatağında İsa’yı utandıracak biçimde uyumaya devam ediyorlar.
Hıristiyanlığı eleştirirken Müslümanlığı savunduğum sanılmasın. Kendi doğrusunun “mutlak doğru” olduğuna dayalı hiçbir inanç sistemi hoşgörülü olamaz. Sivas’ta ticanilerin insanları diri diri yakması anıldığında “eskileri kurcalamıyalım” diyenler gibi “bunlar kilisenin eskiden yaptığı şeylermiş, şimdi artık öyle değil, kardeş kardeş, hoşgörü içinde birlikte yaşıyoruz” diyenler var. Her din “dogma”lara, yani doğruluğu sorgulanamaz şeylere dayanır. Hal böyleyken de kendi dogmalarını kabul etmeyen başka inançlara nasıl hoşgörüyle yaklaşılabilir? Örneğin Kuran’ın Allah’ın kelâmı olduğuna inanıyorsanız ve Maide suresinin 51. ayetinde “Ey müminler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır” diyorsa buna nasıl aykırı davranabilirsiniz?


Dinlerarası diyalog denen şey, artık insan aklının dogmaları sarstığı günümüzde yüzyıllar önce biçimlenmiş kalıpların korunması için din bezirgânlarının can havliyle birbirine sarılmasından başka nedir ki? Müslümanların din temelli eğitim yoluyla beyin yıkama ve taze güç kazanma çabaları, Hıristiyanların “rock music”li, Hallelujah’lı ayinleri, Sydney’deki Dünya Gençlik Günü gibisinden etkinlikleri, insan kafası ve bilinci karşısında çökmeye başlayan kurumlarını ve bu arada da kendi ayrıcalıklı yaşamlarını, nüfuzlarını, çıkarlarını koruma ve kurtarma çabaları değil mi?


Dünyanın en büyük romancılarından birisi olan 19. yüzyıl yazarı Honoré de Balzac “ancak en son katedralin en son tuğlası en son papazın kafasına düşüp ezdiği zaman insanlık gerçekten özgür olabilecektir” dememiş miydi?


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git