A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Artık onları da dışarıdan alacağız!

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 15 Eylül 2010 00:46:09

Geldiğimiz noktaya bakın. Türkiye Cumhuriyeti'nde tarihinde ilk kez, kurbanlık hayvan ithal ediliyor. Üstelik bir zamanlar koyun varlığı ile övündüğümüz, "Buğday ile Koyun, Gerisi Oyun" dediğimiz ülkemize.

İthal konusunda ilk açıklamayı, 31 Ağustos 2010 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Yardımcısı Nihat Paktil yaptı. Daha sonra Bakan Mehdi Eker “Kurbanlık fiyatlarında bir problem yaşanmasın diye bazı tedbirler alıyoruz. Bir miktar kurbanlık hayvan ithalatına imkan tanıyacak bir düzenleme yapılıyor” diye açıklamayı doğruladı.

NEREDEN VE NEDEN KURBANLIK İTHAL EDİLİYOR?

İthalat, Trakya Bölgesi ve İstanbul’un Avrupa Yakası’nın kurbanlık gereksinmesini karşılamak için Balkan ülkelerinden yapılacak. İthalat hacminin 80 bin büyükbaş ve 10-15 bin küçükbaş olduğu bildiriliyor. Ancak kimi uzmanlar, özellikle koyun ithalatının çok daha fazla olabileceğini bildiriyorlar.

Bilindiği gibi Anadolu’dan Trakya’ya hayvan girişi yasak. Nedeni şu; Anadolu’da şap hastalığı yaygın. Avrupa Birliği(AB) kendini şap hastalığından korumak için Trakya Bölgesi’nin hastalıktan ari bir bölge olmasını istedi. 2008–2010 dönemi için AB destekli Şap Hastalığı Projesi devreye sokuldu. Anadolu’da ise anılan hastalıkla sonuç alıcı bir mücadele gerçekleştirilemedi. Dolaysıyla Anadolu’dan hayvan gelemeyeceği ve Trakya’da da hayvan azaldığı için günü kurtarmak amacıyla Balkanlar’dan hayvan ithal ediliyor.

ANADOLU ŞAP HASTALIĞINA TESLİM OLDU

Yetkililer nasıl cevap verirler bilemem; Trakya’daki yurttaşlarımız şapsız, Anadolu’daki yurttaşlarımız şaplı hayvan mı kurban kesecekler? Şimdi bir durum tespiti yapalım. Anadolu’da şap hastalığı yaygın. Kimse şapla mücadelenin başarılı olduğunu söyleyemez. Bu gerekçeyle, Erzurum’dan Edirne’ye kadar birçok hayvan pazarı kapatıldı ve kapatılıyor. Hayvan alım ve satımının yapıldığı pazarların kapatılması, Türkiye’de hayvancılığın durması anlamına geliyor.
Türkiye’de hayvan hastalıklarının yaygın olmasının bir nedeni de kaçakçılık. Kaçak hayvan girişi bir türlü engellenemiyor. Salt Doğu ve Güney komşularımızdan değil, Uzakdoğu’dan bile kaçak hayvan geliyor. Kaçak hayvanlar, ya kayıt dışı olarak kesiliyor, ya da kimileri numaralanarak yerli hayvan muamelesi görüyor.

TÜRKİYE’DE HAYVANCILIK İFLAS ETTİ

Türkiye’de hayvancılık iflas etti. Doğru bir tespit, ancak eksik. Türkiye’nin tarımı iflas etti. Neredeyse tarımsal ürünleri, sebze ve meyve dışında hepsini  dışarıdan alıyoruz.Bu durumu ,Türkiye’de uygulanan politikalarla,bir başka deyişle yalnız iç dinamiklerle açıklamak mümkün değil.Günümüzde dış dinamiklerin,Batı’nın rolü daha ağırlıklı bir şekilde ortaya çıkmış bulunuyor.Batı (ABD/AB ülkeleri),doğayı,iç ve dış emeği aşırı bir şekilde sömürerek gereksinmesinden daha çok tarımsal ürün ve girdi stokları oluşturdu.Bunlara pazar bulmak için çevre ülkelerinin tarımlarını çökertiyor,çökertmeye devam ediyor.Bu şekilde onların gıdalarını denetliyor ve tam bağımlılık yaratıyor.Amacına erişmek için dampingler yapıyor ve ekonomik tetikçiler kullanıyor. Batı, gerektiği zaman da işgal ediyor ve savaşlar çıkartıyor.

Türkiye’de de hayvancılık, bu uygulamanın sonucu olarak iflas etti, daha doğrusu ettirildi. Bunun için çiftçilerin büyük bir çoğunluğunu oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmeler para kazanamaz duruma getirildi. Hayvan sayısı hızla düştü. Otuz yıl önce 40 milyon olan koyun sayısı neredeyse 20 milyona, keçi sayısı 16 milyondan 5 milyona düştü. Eskiden yetmez olan meralarımız hayvansız kaldı.

Hayvan kalmayınca ithalatçılara gün doğdu. İthalat kapısı ardına kadar açıldı. Hayvancılık böyle kalkınır fikri, herkese aşılanmaya çalışıldı. Bu bağlamda hayvancılığın kalkındırılması için sığırcılık öne çıkarıldı. Dünya Bankası aracılıyla sığırlar ithal edildi. İthal edilen sığırların bir kesimi hastalıktan, bir kesimi de çiftçilerin para kazanmaması nedeniyle kesime gitti. Örneğin son dönemde çiğ süt fiyatları, Avrupa’dan ucuza getirilen yağsız süt tozu nedeniyle 35 kuruşa düşürüldü. Bu nedenle çiftçiler, 1 milyona yakın hayvanını kasaba göndermek zorunda kaldılar. Kırmızı et ve süt üretimi azalınca referandum öncesi ani bir kararla, 1 Ağustos 2010 günlü bir kararnameyle ise sıfır faizli krediler devreye sokuldu. Ancak bu kredilerden de gerçek çiftçilerin yararlanamadığı bildiriliyor. İç piyasada hayvan bulamayan yeni çiftçiler ise dış piyasadan hayvan toplamaya yönelmişler. Kısaca, hayvan ithalatı sürekli bir duruma gelmiş bulunuyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın uyguladığı tarım politikaları, hayvancılık dahil iflas etmiştir. Ancak bu sorumluluk, salt Bakan’a ve bürokratlara yüklenemez. Onlar sadece sistemin uygulayıcısı olmuşlardır. Sistemi sorgulayamadığımız sürece çıkış yolu bulunamaz. Çıkış yolu, sisteme, bir başka deyişle dışa bağımlı politikalara tavır göstermek ve ulusal tarım politikalarını uygulamaktan geçiyor.

Çıkış yolu, küçük ve orta ölçekli tarım işletmelerinin dirliğini artıracak önlemlerden geçiyor. Bunlar neler? Biraz açalım;
  • Sıfır faizli krediler, tarım dışı sektöre ve büyük çiftçilere değil,  küçük ve orta ölçekli işletmelere verilmeli.
  • Girdilerden KDV ve ÖTV alınmamalı.
  • Kooperatif örgütlenmeyi teşvik edecek ve güçlendirecek önlemler alınmalı, ürettikleri malların KDV’leri düşürülmeli.
  • Desteklemelerde sığır kadar, koyun ve keçi öne çıkarılmalı.
  • Çiftçilerin kooperatifler aracılığıyla mallarını pazarlamaları için satış yerleri sağlanmalı.
  • Özelleştirilen Tarımsal Kit’ler yeniden kamulaştırılmalı.
  • Güneydoğu’da kooperatifleşmeyle birlikte toprak reformu yapılamalı,burada özellikle koyunculuğa ayrı bir önem verilmeli.
  • Kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele yapılmalı.
  • Her türlü tarımsal ürünlerin ithalatı engellenmeli.

Değerli okurlar...

Dünyanın en çok koyununa sahip ülkelerinden biriydik. Koyun ürünleri kötülendi. Koyun eti yağlı ve kokuyor denildi. Koyun sütünden yapılmış yoğurdumuzu çocuklarımız bilemez duruma geldi. Kentlerde oturanlar koyuna yabancılaştırıldı. Bu şekilde kültürümüz değiştirilmeye çalışıldı. Kovboy kültürü neredeyse egemenliğini ilan etti.

Sahi, kültür bağlamında üzerinde durduğum bir konu da var. O konu da törenlerimizde yapılan saygı duruşunda dinlediğimiz ti müziği hakkında. Bu ti müziği Amerikalılara ait. Çoğumuz bilmiyor olabilir. İkinci Paylaşım Savaşı’nda ölen savaşçılar için bestelenmiş. Bununla ilgili bir öyküde de var. Bir önceki ABD başkanı, Irak Fatihi (!) Buş’a, Türkiye’ye geldiğinde yine bu ti müziği eşliğinde bir tören yapılmış. Başkan, bunu dinlediğinde müziklerinin ne kadar evrensel olduğunu görmüş ve sevinmiş. Bu yazımı okuma lütfunda bulunan yetkililere bir önerim var. İvedilikle bir Türk bestecisini görevlendirsinler. İstiklal Marşı’ndan önce yapılan saygı duruşunu, kendi bestecimizin bize ait konulardan yaptığı ezgilerin eşliğinde yapalım. Bu arada yazımı okuyanlardan da bir ricam var. Bu konudaki duyarlılıklarını başkalarına da aktarsınlar.

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı

Kaynak : Odatv.com
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

Türkiye artık yabancılar içinde ucuz değil…
2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git