A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ezan...

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 12 Ağustos 2011 22:15:14

Henüz çocukken zaman zaman gittiğim ve oturduğumuz evin karşısında bulunan minaresi çift şerefeli bir cami vardı, bu camiyi her zaman hatırlarım. Bu caminin ilk şerefesine her namaz vaktinden evvel imam efendi Ali Hoca, oflaya puflaya çıkar, iyice soluklandıktan sonra bir eli ile şerefenin küpeştesini tutar diğer elinin başparmağını kulağının memesini bastırarak ezan okumaya başlardı. O yükseklikte belki insanın başı döneceği içindirmi neden bilmem, şerefenin kenarına sıkı sıkı tutunurdu.

Her beyiti ve tekrarını ilk önce doğu yönüne doğru söyler,  sonra ise ikinci beyit için güney yönüne gelir, orada ikinci beyiti ve tekrarını söylerdi. Daha sonra üçüncü beyit için batıya yönlenir ve tekrarıda burada okurdu. Kuzey yönüne dönmeyi pek sevmezdi amma kural gereği onuda yerine getirmek mecburiyetinde kalırdı. Kışın devamlı kuzeden rüzgar estiğinden paltosunu iyice kapatıp kuzeyden okunacak beyiti bitirip, tekrar doğuya yönelir ve ezan görevini sona erdirirdi.

Her bir yönde söylediği cümleleri ve sesini kulaklarıma her gün beş defa dinlediğimden  iyice işlendiğini düşünmekteyim. Her ezanda bu merdivenleri çıkar ve ezanı okuduktan sonra camii içine gelir, cemaatin önüne geçip o namazı kıldırırdı.

Her namaz ezanı  ayrı bir mâkamla okunurdu. Bu nedenle sabah ve akşam namazının ezanını çok severdim.  Saba mâkamında okunan ezan hala bana her zaman uhrevi bir haz vermektedir.  Her gün beş sefer bu işlemi yapan Ali Hoca yatsı mamazından sonra Camiinin bahçesinde bulunan küçük tek katlı müştemilatta istirahate çekilirdi. Eşini hiç görmezdik, kendisi boş zamanlarında caminin  bahçesinde sebze ve meyva yetiştirirdi.

Camii’nin karşısında terzi Kayhan’ın dükkanı vardı. Ezanla beraber elindeki işi bırakıp, gerekirse lavoboya yönlenir ellerini, yüzünü, kollarını yıkar, kulaklarını temizler, ellerinin tersiyle ensesini siler, alın ve yukarsına ıslatır, ayaklarında bulunan meslerinin üzerinden temizlik amaçla ıslak eli ile silerdi. Daha sonra  meslerini giyer doğru namaza koşardı.

Ezan sesi zaten mahalli olur ve namaz için o camiiye gelecek olan  mahalleli, zamanını bilir ve namaz vakti oraya gelirdi. Caminin diğer bir yanında yaşlıların gittiği bir kahvehane vardı. Bazı yaşlı müdedeyyinler namazdan sonra kahvehaneye gidip bir sonraki namaz vaktine kadar burada zaman geçirirlerdi.  Kahvehanede çay ve kahve içip, kimi zaman kağıt oynarlar, vakit geçirirlerdi. Nede olsa o tarihlerde bu günki kadar çok önemli konular yoktu.   

Bilhassa ramazan aylarında evimizde iftarda sofra kurulur, evdeki yiyecekler  masaya yerleştirilir, çay demleye bırakılır ve evimizden görünen camiinin minaresinde Ali Hocanın şerefede görünmesi beklerdik. Ali Hoca zamanı gelince bu ezanı o kadar hızlı okurdu ki, kendisinin de aç olduğunu anlardık ve hızlı bir şekilde evine yetişmek için minarenin merdivenlerini üçer beşer atlıyarak sofrasına yetişip bir kaç lokma ile oruç açtığını düşünürdüm. Peşinden camiye gidip cemaati beklediğini camiye gittiğimde görürdüm.

Bu günlerde her yöne ayrı beyitlerin okunduğu, ezan sesinin yalnız mahalle halkına hitab eden ses şiddetinde bir namaz çağırısı olmasını özlemekteyim. Minarelere çıkılmadan, oturdukları yerden okunan ezan, zaman içinde üretilen ses yükselticiler, hoparlorlar vasıtası ile her yönden bütün beyitlerin dinlenmesi şekline dönüşmesinin; hatta ses şiddetinin sonuna kadar açılarak kilometrelerce uzağa, seslerinin sonuna kadar bağırarak ezan okunmasının, ezanı ulviyetten uzaklaştırdığını düşünmekteyim. Kimi camilerin her tarafına konulan onlarca hoparlorlar marifeti ile ezanın ulviyetinden uzaklaşıp, ziyadesi ile  gürültüye dönüştüğünü düşünmekteyim.

Kurtuluş’taki camiinin müdavimlerinden Seyfi dayı vardı , o kimi zaman ‘’Hey Gidi Günler Hey’’ diye geçmişi anardı. Ben ise bu gün onu anarak ‘’Hey Gidi Günler Hey’’ diye geçmişi anıyorum diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git