A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Gizli kalmış bir yaz üzerine hayaller

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 05 Kasım 2013 07:03:03

Kütüphanede raslantıyla The Lost Summer of Louisa May Alcott adlı bir kitap buldum. Louisa May Alcott eski dostum Jo'nun yaratıcısı. Jo March. Küçük Kadınlar romanının March ailesinin dört kızından biri. Amy ile Beth'in ablaları, Meg'in kızkardeşi. Edebiyata düşkün, sürekli bir şeyler yazan ve okuyan Jo.

İçimizin dışımıza sığmadığı coşkulu çocukluk ya da ilk gençlik yıllarında okunan ve sevilen kitapların üzerimizde bıraktığı iz bambaşkadır, değil mi? Henüz yetişkinliğin tasalarından uzak olduğumuz o yıllarda sevilen bir kitabı okumak, kitabın içinde yitip gitmektir. Başka bir şey düşünmeden onunla bütünleşmektir.  Küçük Kadınlar  da çocukluk yıllarımın unutulmaz kitaplarından biri oldu.

Bir yaz tatili boyunca elimden düşmemiş, başucu kitabım olmuştu. Önce tamamını, ardından gidip gelip, o bölümünü, bu bölümünü defalarca okudum.  Ah! O yaz sokağa her çıktığımda Jo’yla ya da sevgili arkadaşı Laurie’yle karşılaşıverecek gibiydim.  Neden  olmasındı? İkisini de çok seviyordum, üstelik kimileri için bedensel gerçeği aşıp, düşünce yoluyla yeni bir gerçek oluşturmak olasıydı.  Louisa bunu sık sık yaptığını söylüyordu, benim için de olmayacak şey değildi, biliyordum.

İlk kez siyah beyaz olarak 1930’larda, daha  sonra 1949’da ve 1994’de sinemaya uyarlanan, televizyon dizileri de yapılan Küçük Kadınlar’ı bilmeyen yok gibi. Filmi severek seyretmiştim ama ne film ne dizi, kitabı okurken hissedilen bütünleşme halini, ‘onların sizden ya da sizin onlardan biri olma’ halini yaşatamaz insana.

Küçük Kadınlar’ı okuyanların çoğu büyük olasılıkla benim hissettiklerimi hissetmişlerdir. Laurie’nin Jo’ya karşı duyguları değişip, ona aşık olmaya başladığında Jo’nun karşı çıkışı beni çok kızdırmıştı. (Amerika’daki fan kulüplerinin sormacalarına verilen yanıtlardan çok kişinin aynı şeyi hissettiği belli oluyor).  Birlikte böylesine rahat ederlerken, her şeyi konuşur paylaşırlarken, birbirlerini böyle severlerken, nasıl oluyordu da Laurie’nin aşkını istemiyordu.  Bazen insan roman kahramanına kızmak, onunla kavga etmek istiyor. Öfkeyle karşısına geçip, “Hayır Jo, sen aslında onu seviyorsun,” diyebilseydim.  Ya da elimde olsaydı da, değiştiriverseydim hoşuma gitmeyen yerleri.  Dilediğim gibi değiştirebiliyor olsaydım,  Jo’yla konuşup tartışmama, onu ikna etmeye çalışmama da gerek  yoktu.  Yazgılarını ben belirleyebilseydim, Jo’yu Laurie’yi seviyor yapıverirdim, olur biterdi.                   

******

Elimdeki kitabın yazarı Kelly O’Connor’u çok iyi anlıyordum.

Kitap  biyografi değildi, Louisa’nın yaşamına büyük ölçüde sadık kalarak, günlüklerinden ve mektuplarından yararlanılarak yazılmış bir romandı, ama evet bir romandı. Yazar Kelly, benim Jo’ya yapmak istediğimi, Jo’nun yazarına yapmış, onun yazgısıyla oynamıştı. Louisa’ya, kendi dilediği gibi, olmasını istediği gibi bir yaz ve bütün yaşamını etkileyen bir aşk armağan etmişti.

Louisa May Alcott’un yaşamı araştırıldığında, mektuplarında ve günlüklerinde duraklama olan birkaç yıl var. O sıralarda bir yazı ailesiyle birlikte küçük bir kasabada geçirdiği biliniyor ama o yaza ait günlük ya da mektup yok. İşte Kelly O’Connor bu yaza bir aşk hikayesi yakıştırmış.  Çünkü öyle olmuş olmasını istiyor, öyle olduğunu umut ediyor.

Bu iyi hoş da, şimdi biz okuyucular  Louisa’nın gerçekten bu yazı yaşamış olmasını istiyor, onun yaşamında böyle bir aşkın varlığını umuyoruz.  Okuyucu ruhu tuhaf... Artık, Louisa tanıdık biri oldu ya, yirmi iki yirmi üç yaşlarındayken Walpole adlı kasabada bir yaz geçirdiğini biliyoruz ya, bu yaza yakıştırılan hikayenin  hayal ürünü olmamasını, gerçekten yaşanmış olmasını istiyoruz. Aslında daha fazlasını da isterdik, bu aşkın yarım kalmamasını örneğin. Ama öyle olmadığı tarihi bir gerçek olarak biliniyor ve elbette Kelly O’Connor  o kadarını yapamamış, Louisa’nın sevdiği adamla hayatını paylaşmasını sağlayamamış. Peki... Ona yapacak bir şey yok, bari şu yaz gerçek olsaydı... O zaman içimiz rahat ederdi...

Louisa May Alcott feminist ve köleliğe şiddetle karşı çıkışıyla tanınan bir yazar. Edebiyat dergilerine ve ciddi gazetelere yazdığı yazıların, öykülerin  yanısıra, geçinebilmek için takma adla tutku dolu, ateşli aşk hikayeleri yazmış. Hiç evlenmemiş olan Louisa’nın, aile ziyaretleri  ya da Avrupa gezileri sırasında yaşadığı birkaç platonik ilişki dışında bilinen hiç bir aşk hikayesi yok,  yapılan söyleşilerde kendini  yaşlı kız olarak tanımlamış. Bu heyecanlı, ateşli aşk hikayelerini nasıl olup da böylesine gerçekçi anlatabildiği merak konusu.  Bir söyleşide dediği gibi, bedensel gerçekleri aşıp, düşünsel bir gerçek yaratabilmesinde mi saklı bu, yoksa Kelly O’Connor’ın hayal ettiği aşk ve tutku dolu yaz gerçek olabilir mi? Hiç bir zaman bilemeyeceğiz.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git