A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kalıcı Yasa ve Geçici Yasa

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 15 Ocak 2014 15:32:08

Kanımca Türkiyede bir geçici yasa, birde kalıcı yasa olması gerekir. Kalıcı Yasanın içeriğini halk düzenlemeli, geçici yasanın içeriğini ise milletvekillerinin düzenlemesine müsaade edilmesi gerekir. Şimdi kalıcı yasada neler olmalı ve geçici yasada neler olabilir üzerinde düşünmek gerekir. Kalıcı yasanın içeriğinde olmazsa olmaz konular bulunmalı. Bunların içinde insan haklarından hareketle, her medeni ülkede olan hakları kapsamalı, şüpheye yer verilmeyecek konular olmalı. Bir misalle bunu açmakta yarar var.

‘Türkiye Cumhuriyetinin üzerinde bulunduğu toprak bütünlüğü konusunda bir başka düşünce beyan edilemez’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti laik bir yönetim ile idare edilir.’ gibi konuların bu ülkenin vaz geçemiyeceği varlıklar olduğunu düşünmekteyim.  Hani ‘Adalet Mülkün Temelidir’ diye söyleyip, uygulamadığımız terimlerden, uzak durmamız gerekir.  Bunların aksi teklif bile edilmemeli. İnsanca yaşamanın gereği neyse, o değerler bu yasanın içine konulmalı ve bu yasa hiç delinmemeli. İnsanların konuşma lisanı kimseyi ilgilendirmemeli. Fakat eğitimin bir lisanı olmalı ve bu lisana ek lisan da okullarda okutulabilmeli. Devlet dairelerinde her insanın istediği lisanda konuşmaya kalkması, kendi getireceği yeminli tercümanla olabilmeli, fakat ülkenin resmi lisanı Türkçe konusunda pazarlık yapılmamalı. Bazı hürriyetlerin anayasa ile kısıtlanması engellenmeli. Konuşmak, düşünmek ve bunları ifade etmenin bir müeyyidesi olmamalı.

Devletin vatandaşa karşı sorumlulukları ve vatandaşın devlete karşı sorumluluğu olmalı. Hatta devletin başında olmaya namzet olacak kişilerin kalite ve kültürünün tarifi bile yapılmalı. Parti başkanlığı başka, devlet başkanlığı bambaşka iki değerdir. İki hamasi nutuk atmakla, devlet idare edilmediğini yıllardır seyretmekteyiz. Bilhassa önemli yerleri işgal edenlerin şahsi menfaat gütmelerinin önüne geçilecek bir yaptırım, mutlaka konulmalı. Kalıcı yasa mutlaka partiler üstü kurullar tarafından, ülke menfaatlerini içeren bir düzeyde hazırlanmalı. Hazırlanacak bu Kalıcı Yasa değişmemeli ve ekleme yapılmamalı.

Kalıcı Yasa, bir gecede mısır ithalatı üzerinden alınan vergiyi kaldırıp, birileri ithalat yaptıktan sonra geri konulmamalı. Siyasi bir parti iktidara geldiği zaman kişiye özel vergi affı çıkarıp, Maliye Bakanı kendisini aklamamalı. Parti gelirlerini zimmetine geçiren kişiler hakkında, kendilerini de kapsayan af, devletin başındakiler tarafından çıkarılmamalı. Çünkü af edilen konu, kişilere yönelik olduğu için şahsa mahsus olan affı, vicdanlardan silmek mümkün olmadığından, bu tür uygulamalar engellenmeli.  Ülke içinde hiç bir özel maksatlı dernek, cemaat, tekke ve tarikat üyeleri ve adresleri belli olmadan faaliyet göstermemeli. Bu şekilde faaliyette bulunanlara ağır yaptırımlar konulması kaçınılmaz olmalı. Kimsenin ekranlara çıkıp  ‘’ Cemaat de bir tür Sivil Toplum Örgütü dür’’ deme lüksü olmamalı.

Bir de geçici yasalar olmalı. Bu yasalar adı üzerinde geçici yasa, ne istersen koyabilirsin. Türk Silahlı Kuvvetlerin iç hizmet kanunu madde 34 dünü bile değiştirmek mümkün olmalı. Değişen bu yasayı geri getirebilecek yasa bile çıkartılabilmeli. Türkiye’nin içinde ve dışında oluşacak düşmanlara karşı vatanı müdafaa etmek, Türk Silahlı Kuvvetlerine geri verilmeli. Mevcut Polis Devletini üç beş senedir ümitsizce denemekteyiz, sonucun bizim toplumumuz için pek de hayırlı olmadığı açık olduğundan vazgeçilebilmeli.

Mevcut şekildeki Polis Devleti, ülke menfaatlerini parçalama teklikesi göstermekte. Bu nedenle Polis Devleti bana hep Adolph Hitleri hatırlatır. Geçtiğimiz gün ZDF Televizyon kanalında belgesel olarak Adolf Hitlerin hayatını izledim. Bizdeki mevcut yönetime ne kadar da benzemekte. Çok iyi bir hatip olan Hitler’in, her konuda doğru veya yalnış kararlarına itiraz eden herkesi pasifize etmesi, bu gün yaşadıklarımızla ne kadar da paralellik arz etmekte. Benim dediğim dedik öttürdüğüm düdük demekle, bir ülkenin idare edilmiyeceğini, yara alarak tekrar denemek, ne kadar da acı bir tecrübe. Kendisine muhalefet eden milletvekillerini partisinden atması bile, Hitler’i tanımlamakta. Yolsuzluk ve rüşvetin Hitler zamanında Almanya’da tavan yaptığını unutmamakta yarar olduğuna inanırım.

Parlamentoya giren her bir vekil, yasama dönemi başlarken aile efradı ile ilgili mal beyanını ortaya koymalı.  Dönem sonunda da tekrar edilen beyan, kayıtlara geçirilmeli. Devlet, kirli işleri yine devletin bazı kurumları eli ile yapmamalı. Eğer yapılırsa, kalıcı yasada ne konulduysa, o tatbik edilmeli. Yeniden alelacele bir yasa çıkarılıp, SerVekilin iznine tabi tutulmamalı.

Devletin, kurumlarının birbirinden şüphe etmesi kadar korkunç başka ne olabilir? Devlet kademelerindeki mevkilerde çalışacak memurun, işgal ettiği mevkii itibarı ile eğitim düzeyi, yasada belirtilmeli. İki koyun gütmemiş, bir küheylana binememiş insanların devlet idaresine talip olması mutlaka engellenmeli. Yaşadığım ülkemin kurumları, kahvehanelerde kullanılan yap-boz tahtasına benzetilmemeli. Vatandaş deneme tahtası olmamalı. Hani derler ya ‘ Her toplum layık olduğu yönetimle idare edilir’. Benim vatandaşım bugünkü idareyi hak etmemeli diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

metin atamer { 05 Şubat 2014 08:33:02 }
yorum yapan degerli okurlarin ileti adresleri olursa kendilerine bir iki cumle ile tesekkur etmek isterim.
Nevin { 16 Ocak 2014 04:10:47 }
Uzun zamandir okudugum en guzel yorum. Aklin yolu bir. Bu kisir donguden cikmak o kadar zor degil demekki. Peki bu kirilan vazoyu nasil yapistiracagiz?
Yapistirsakta eski vazo olacak mi ben onu merak ediyorum?
Diğer Sayfalar: 1.

 




Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git