A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Nereye kadar yiğitlik!

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 16 Temmuz 2008 01:37:54

Türkiye'nin Temmuz ve Ağustos aylarında yüklü borç geri ödemeleri endişelendiriyor. Hazine'nin iç borçları, kartopu gibi büyümeye ve ülkenin yabancı sermayenin çıkarlarına daha da bağımlı hale gelmesine neden olmaya devam ediyor. Temmuz-Ağustos aylarında iç borç geri ödemelerinde büyük bir yoğunlaşma ortaya çıkınca kriz senaryoları yine uçuşmaya başladı

Bu iki ayda toplam 44,3 milyar YTL’lik iç borç geri ödemesi yapılacak.

 
Bu geri ödemenin 28 milyar YTL’sinin yeniden iç borçlanma yoluyla, 10 milyar YTL’sinin toplanan vergilerle, 1 milyar YTL’sinin ise özelleştirme gelirleriyle savuşturulması hedefleniyor. Kalan 5 milyar YTL civarında borcun ise kamu kuruluşlarına tahvil satarak ödeneceği açıklandı.
 
 
Daha önce de bu tür sıkışık dönemler olmakla birlikte bu seferki yığılmanın dünya ekonomisindeki çalkantılara denk gelmesi, enflasyon ve faiz oranlarında daha da fazla artış beklenmesi gibi nedenlerle bir kriz tetikleme ihtimali artmış görünüyor.
 
 
Döviz fiyatlarının düşük, yani YTL’nin aşırı değerli olması nedeniyle, ihalelerde yetersiz talep gelirse hızlı bir faiz yükselişi olabilir. Bu gerginliğin, bir noktaya kadar Hazine’ye borç vermek isteyenlerin daha yüksek faiz alabilmek için pazarlığı olarak görüldüğü bildiriliyor.
 
 
Yani sıkışık zamanda, Hazine’den daha çok risk primi istenmesinin gündeme gelmesi bekleniyor. Nitekim yabancı finans kuruluşlarının “tavsiye” raporlarında bir yıllık enflasyon beklentisinin yüzde 10-12 arasına yükseldiği, bir o kadar da risk primi oluşursa, yüzde 24-26 arası bileşik faizlerin beklenebileceği yazılmaya başlandı.
 
 
Bilindiği gibi Hazine’ye borç vererek dünyanın en yüksek tahvil getirilerini elde eden yerli-yabancı mali sermaye çevreleri ve büyük nakit servete sahip spekülatörler, Türkiye’nin çok yüksek seyreden borç rasyosunu ve siyasi istikrarksızlığını bahane ederek yüksek faiz istiyorlar. Gecelik faizler bile, Türkiye’den sonra en yüksek faizi veren ülkenin 5-6 puan üzerinde seyrediyor. Böylelikle bütçenin çok büyük bir kısmı (bu yılın ilk yarısı için beşte biri) kamu borç faizine gidiyor.
 
 
Üstelik bu oyun, devletin toplam borçlarını -ekonomik genişlemeye rağmen - küçültememesi nedeniyle dibe doğru giden bir kısır döngüye dönüşüyor.
 
 
Yetkililer, bu “faiz oyunu” blöfünün gerilen ortamda bir kriz tetikleyebileceğini, çünkü ABD’de banka batışlarının başlamasıyla birlikte sermayenin çok daha ürkek hale geldiğini belirtiyorlar.
 
 
Hatırlanacağı gibi geçen hafta ABD’nin en büyük beşinci gayrımenkul kredi bankası, mevduat sahiplerinin hücumuna uğramış, yükümlülüklerinin yerine getiremeyince de kamulaştırılmıştı. ABD’de emlak fiyatlarının gerilemeye devam etmesi yüzünden zincirleme batışlara giren kredi piyasasının mali sektörü en az bir yıl daha küçültmeye ve sermayeyi budamaya devam edeceği iddia ediliyor.
 
 
Faiz oranları, belli bir seviyenin üzerine çıktığı zaman devletin iflas edebileceğine karar verebilen spekülatörler, birbirlerini paniğe sürükleyerek hızla ülkeden uzaklaşmaya çalışıp döviz kurlarını sıçratabiliyorlar. Ekonomi politikasını bu aktörlerin insafına terk etmiş olan AKP’nin ülkeyi bu riskle karşı karşıya bıraktığı ve gerginliğin tek suçlusu açılan kapatma davasıymış gibi göstermeye çalıştığı belirtiliyor.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi

Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git