A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Her üç Türk kadınından biri şiddet görüyor

Kategori Kategori: Raporlar | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 25 Kasım 2008 12:33:53

Dünyada kadının şiddete uğrama oranının yüzde 17-75 arasında değişiyor, geçtiğimiz yapılan araştırmaya göre ise Türkiye'de her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor. Aile içi şiddete maruz kalan kadınlarda ölüm oranı yüzde 65'i geçiyor.

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Şeref Özer, 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” dolayısıyla açıklamalar yaptı. Özer, 2004’te yayımlanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Raporu’nda dayaktan töre cinayetlerine, küçük yaşta evlilikten beşik kertmesine hatta intihara varan olayların, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin özgün biçimleri olarak belirtildiğini vurguladı.


KADINLAR TOPLUMUN EN YOKSUL KESİMİ
Kadınların, toplumun en yoksul kesimlerini oluşturduğunu belirten Özer, “Şiddete maruz bırakılma açısından düşük gelirli ailelerden gelen kadınlar, çatışma veya doğal afetlerden kaçan kadınlar ve şiddete karşı korunmasız gruplardan gelen kadınlar özellikle risk altındadır” dedi.

Özer, Avrupa Konseyi’nin 2002 raporunda 16 ile 44 yaş arasındaki kadınların en sık ölüm ve sakat kalma nedeninin “şiddet” olarak tespit edildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

“Dünyada her 1 dakikada 380 kadın gebe kalmaktadır. Bu gebeliklerin hemen hemen yarısını planlanmamış ya da istenmeyen gebelikler oluşturmaktadır. ABD’de her yıl yaklaşık dört milyon kadın eşlerinin tacizine uğramaktadır. Bu taciz olaylarının 4 bini kadının ölümüyle sonuçlanmakta, yaklaşık üçte biri acil servislere başvurmakta veya yardım aramaktadır. Birinci basamak sağlık hizmetlerine başvuran kadın hastaların yaklaşık yüzde 14-28’inin aile içi şiddet kurbanı oldukları belirtilmektedir. ABD’de yapılan ulusal çalışmalarda her yıl bir milyonun üzerinde kadının ve eş ya da partnerlerinin tecavüzüne maruz kaldıkları aktarılmaktadır. ABD’de aile içi şiddetin yineleyici olma eğiliminde olduğu özellikle belirtilmektedir.”


BİR YILDA 6 ŞİDDET GİRİŞİMİ
Kadınların bir yıl içinde en az 6 şiddet girişimine maruz kaldıklarını ifade eden Özer, “Birleşmiş Milletlerin verilerine göre tüm dünyada kadının şiddete uğrama oranı yüzde 17-75 arasında değişmektedir” dedi.


ÇALIŞMAYAN NÜFUSUN YÜZDE 88’İ KADIN
Özer, Türkiye’de nüfusun yüzde 19.9’unun çalışmadığını, bunun yüzde 88’ini de kadınların oluşturduğunu belirterek, “Türkiye’de ev dışında çalışmaya kendisi karar veren kadınların oranı batı metropollerinde yüzde 21.6 iken doğu kentlerinde bu oran yüzde 16.2’dir. Kırsal bölgelerde ise yüzde 8.4’e düşmektedir. Ev dışında çalışmaya eşi karar verenlerin oranı ise doğudan batıya
doğru yüzde 50 ile 80 arasında değişmektedir” diye konuştu.


AİLE İÇİ ŞİDDETTE ÖLÜM ORANI YÜZDE 65
Türkiye’de töre cinayetleri oranının yüksek olduğuna dikkati çeken Özer, şu bilgileri verdi:

“Türkiye’de yılda en az 25 töre cinayeti işlenmektedir. Fakat gerçek sayı bunun çok üzerindedir. Namus ve töre adına kadınlara yönelik kötü muamele, işkence, öldürme, intihara zorlama oranı son yıllarda yüzde 25 oranında artmıştır. Milyonlarca kadın için ‘ev’, şiddetin en yoğun ve o derece gizli yaşandığı mekandır. Kadınlar bu mekanda yakınlarının, akrabalarının, babalarının, eşlerinin ve sevgililerinin şiddetine uğramaktadırlar. Aile Araştırma Kurumu tarafından 1997’de yayımlanan verilere göre Türkiye’de ülke genelinde kadına yönelik fiziksel şiddet sıklığı yüzde 16.5, sözel şiddet sıklığı yüzde 12.3. Bu sayıların gerçek oranların çok altında olduğu kabul edilmektedir. Malatya’da kırsal alanda yapılan bir araştırmada kadınların aile içinde yüzde 55 oranında sözel, yüzde 18 oranında ise fiziksel şiddete maruz kaldıkları gösterilmiştir. Psikiyatri polikliniklerine başvuranlarda aile içinde çeşitli şiddet türlerine maruz kalma oranının yüzde 29 ile yüzde 57 arasında değiştiği, en sık başvuru gerekçesinin fiziksel şiddete uğrama olduğu gösterilmiştir. Yine Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre 2001-2004 arasında aile içi şiddete maruz kalanlarda ölüm oranı yüzde 65’in üzerindedir.”


KADINLAR GÖRDÜĞÜ ŞİDDETİ ANLATMIYOR

Özer, Türkiye’de geçtiğimiz yıl içinde Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat tarafından yapılan “Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet” başlıklı tüm illeri kapsayan geniş ölçekli araştırma sonucunda çarpıcı sonuçlar elde edildiğini belirterek, “Buna göre, Türkiye’de her üç kadından birinin fiziksel şiddet gördüğü saptanmıştır” dedi.

Şeref Özer, şöyle devam etti:

“Hayatı boyunca eşinden en az bir kez fiziksel şiddet görmüş kadınların oranı Türkiye genelinde yüzde 35, doğu genelinde ise yüzde 40 bulunmuştur. Bu araştırmada ortaya çıkan diğer bir çarpıcı sonuç, en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin Türkiye genelinde yüzde 49’unun, doğu genelinde ise yüzde 63’ünün bu durumdan daha önce hiç kimseye söz etmemiş olmalarıdır. Eğitim düzeyi arttıkça fiziksel şiddet gördüğünü söyleyen kadınların oranı azalmaktadır. Okuma yazma bilmeyen kadınlar arasında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 43 iken, yüksek öğrenim görmüş kadınlar arasında bu oran yüzde 12’dir. Eşi okuryazar olmayan kadınların yarısı en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söylerken, eşin eğitimi yüksek okul ve üniversite düzeyine çıktığında bu oran yüzde 18’e düşmektedir.”


NE YAPILMALI?

Türkiye Psikiyatri Derneği MYK Üyesi ve Basın Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya, kadına yönelik şiddetin hem dünyada hem de Türkiye’de giderek artan ve kalıcı olumsuz sonuçlar yaratan bir olay olarak her geçen gün önemini daha da artırdığını söyledi.

Kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasının, öncelikle devletin ve siyasal iktidarların ilgili tüm kurumlarıyla sorumluluk üstlenmesi, ilgili tüm sivil ve resmi kuruluşlarla işbirliği yaparak, yaşamsal öneme sahip bu sorunun ortadan kaldırılması için gerekli sosyal politikaların yaşama geçirilmesi ile mümkün olduğunu belirten Kaya, şunları söyledi:

“Bugüne dek imzalanmış tüm uluslararası sözleşmelerin yaşama geçirilmesi sağlanmalıdır. Konuya ilişkin 2006’daki Başbakanlık genelgesi başta olmak üzere olumlu yöndeki tüm hukuksal düzenlemeler yaşama geçirilmeli, uygulamaları sağlanmalı ve sonuçları denetlenmelidir. Kamusal bir hizmet olarak mağdur olan bireylerin sağlık ve sosyal destek sistemlerine ulaşmaları sağlanmalıdır. Şiddete uğrayan bireylerin yaşamalarını sürdürebilecekleri sığınma evlerinin sayısı artırılmalı ve niteliği yükseltilmelidir. Risk gruplarına, şiddetle sık karşılaşan meslek gruplarına ve kamuya yönelik eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının sayısı ve niteliği artırılmalıdır.”


25 KASIM’IN ÖYKÜSÜ

25 Kasım 1960’da Dominik Cumhuriyeti’nde, Trojillo Diktatörlüğü’ne karşı bir hareketin üyesi olan Mirabel Kardeşlerin, cezaevinde bulunan eşlerini ziyaret ettikten sonra tecavüz edilerek öldürülmelerinin ardından tüm dünyada kadına yönelik şiddete karşı kampanyalar düzenlendi.

Kolombiya’nın başkenti Bogota’da 1981’de toplanan 1. Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kongresi’nde Mirabel Kardeşlerin öldürüldüğü gün olan 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” ilan edildi. Bu kararı benimseyen Birleşmiş Milletlerin 1999’daki kararı ile her yıl 25 Kasım, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” olarak anılıyor.

Kaynak:NTV

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git