A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Aptallığıma verin: Lama ve 367 kilo Hint Kınası

Kategori Kategori: Aptallığıma verin | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 27 Şubat 2010 08:09:21

Bu hafta Ergenokon'dan Bayloz'a, TRT'den Anadolu Ajansı'na, Bülent Arınç'dan Elektrik Üretim Anonim Şirketi'ne, gazeteci Swinton'dan Tanzanya'ya, Türk kadınından maden kazasına teğet geçenler...

Müneccim haberciliği

Emekli Orgeneral Çetin Doğan: Nihayet geldiler şu an evim aranıyor! Sabah saatlerinde Anadolu Ajansı ve TRT'nin ''Balyoz Güvenlik Harekatı Planı'' iddialarına ilişkin 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ile emekli Tuğgeneral Süha Tanyeli'nin evlerinde arama yapıldığı haberini Çetin Doğan'ın eşi Nilgün Doğan 'Evde herhangi bir arama söz konusu değil' diyerek yalanlamıştı. Arama muamması Çetin Doğan'ın evinin aranmaya başlamasıyla sona erdi.
 
TRT ve AA'nın henüz arama yapılmadan Doğan'ın evinde arama yapılacağını bildiği de ortaya çıktı.
 
Haberler üzerine aramayı bekleyen Emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Nihayet geldiler şu an evim aranıyor!" açıklamasını yaptı.
 
***
 
Cihaner dosyası Erzurum'a geri gönderildi.
 
Başsavcı Cihaner'in dosyası yetkisizlik kararıyla Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, "Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca ’yetkisizlik’ kararıyla ilgili gönderilen dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının CMK 250. madde ile yetkili biriminde görevli Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri ve Cumhuriyet Savcıları tarafından incelenmiş ve suç yeri itibarıyla yargı alanımız dışında kaldığı gerekçesiyle, ’yetkisizlik’ kararı verilerek dosya, kurye ile Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiştir" dedi.
 
Soru şu eğer suçlanan hukuk adamı ve arkasında güçlü avukatlar olmasa bu dosya geri gider miydi?
 
***
 
Bülent Arınç'tan medyaya 'düzey'li eleştiri: Tuuu size
 
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal’ın Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in Erzincan Adliyesi’ndeki makam odasında yaptığı aramanın medyada “Adliyeye baskın” başlığıyla yer bulmasını eleştirerek “Adliye basıldı diyorlar. Tüü size. Bunlar hep basmaya alışmışlar. Darbeye alışmışlar. Ama kafaları basmıyor” dedi.
 
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 4 özel yetkili savcının yetkisini kaldırma kararını ise “Bundan 4 yıl önce iddianamede yanlışlık yaptı diye gencecik bir savcının hayatıyla oynayanların yeni oyunlarına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
 
Kendisi Arınç’tır ne söylese yeridir…
 
Bu yandaş ya da karşı denilen ama son dönemlerde yusuf medyası diye anılan basın kuruluşlarına da haddini bildirmiş Bilge Lama!!
 
Siz misiniz berduş diliyle haberleri abartan tuuu…
 
İşte size Türkiye’yi idare eden bir seviyeli düzey …!
 
***
 
Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne ait 52 akarsu santralini, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı sonrasında 19 bölgeye ayırarak ihale sürecini başlattı.
 
İşletme hakkı verilmesi yöntemiyle özelleştirilecek santraller için bine yakın şirket önyeterlilik belgesi aldı.
 
200’e yakın şirket de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na teklif verdi.
 
Ya bu ülkede devlet ne yapıyor?
 
Sadece ihale mi hazırlıyor.
 
***
 
Solcu, Marks'ın arkadaşı gazeteci Swinton,  1880 'lerde New York Times'ta yazıyor.
 
Gazete bir Yahudi tarafından satın alındıktan sonra düzenlenen toplantıda, davetli gazeteciler basının onuruna kadeh kaldırmak üzere kürsüye çağırıyorlar onu. Swinton elindeki kadehiyle kürsüye çıkıyor.
 
Çıt yok...
 
Ve tarihi cümleler dökülüyor bir bir ağzından.
 
"Dünya tarihinin şu anına dek, Amerika'da "Özgür bağımsız basın" diye birşey olmamıştır. Bunu siz de biliyorsunuz biz de..." diye başlıyor sözlerine;  "Hiçbiriniz düşündüklerinizi olduğu gibi yazmaya cesaret edemezsiniz. Bunu yapmaya kalktığınızda yazdıklarınızın önceden basılmayacağını bilirsiniz çünkü. Çalıştığım gazete bana düşüncelerimi özgürce yazmam için değil, tersine yazmamam için haftalık bir ücret ödüyorlar. İçinizde benzer biçimde benzer ücret alan başkaları da vardır. Düşüncelerini açıkça yazacak kadar salak olan herhangi biri, sokakta başka bir iş arıyor olacaktır. Gazetemin herhangi bir sayısında düşüncelerimi apaçık yazmaya izin verseydim, 24 saat dolmadan işimden atılırdım. Gazetecilerin işi; gerçeği yok etmek, düpedüz yalan söylemek, saptırmak, kötülemek, servet sahiplerine dalkavukluk etmek, kendi gündelik ekmeği uğruna yurdunu ve soyunu satmaktır. Bunu siz de biliyorsunuz, ben de… Öyleyse şimdi burada "bağımsız özgür basının" (!) "şerefine" (!) kadeh kaldırmak saçmalığı da nereden çıktı? Bizler, sahnenin arkasındaki zengin adamların oyuncakları, kullarıyız. Bizler ipleri çekilince zıplayan oyuncak kuklalarız...
 
Onlar ipleri çekiyorlar ve biz dans ediyoruz.
 
Yeteneklerimiz, olanaklarımız ve yaşamlarımız, hepsi başkalarının malı.
Bizler entellektüel fahişeleriz.”
 
Not: Swinton toplantıyı şaşkın bakışlar arasında terk etti.. Gazeteden istifa etti ve kimseden para almaksızın 'John Swinton's paper diye tek yapraklı bir "gazete" çıkartmaya başladı.
 
***
 
Geçen hafta sol.org.tr de Ali Öz’ün Tekel çadırlarında çektiği bir mukavvaya yazılmış slogan hükümetin duruma bakışını tam olarak açıklıyordu.
 
“Bizlere 10 bin cese torbası Sizlere 367 kilo Hint Kınası”
 
***
 
Yaşasın Türkiye Tanzanya ile iş ortağı oluyor!!!!
 
Vize de kalkı direk uçuşlar başladı…
 
Artık sırtımız yere gelmez.
 
***
 
Türk kadını istihdamda geri, şiddet mağduriyetinde lider.
  
Başbakanlık'ın kadın raporu, aile içi şiddet konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Türkiye'de istihdamda 'zayıf' olan kadınlar, şiddet mağdurluğunda ise önde geliyor
 
Başbakanlık tarafından hazırlanan bir rapor, Türkiye'de kadınların iş hayatından uzaklaşıp eve kapandığını ortaya koydu. Başbakanlık'a bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan 'Türkiye'de Kadının Durumu' konulu Şubat 2010 tarihli raporda, kadınların iş yaşamından uzaklaşması rakamlarla yansıtıldı.
 
Aynı raporda yer alan 'kadına yönelik şiddet' araştırması ise ürkütücü.
 
Rapora göre Türkiye'de her yüz kadından 43.9'u hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor.
 
Fiziksel ve cinsel şiddeti birlikte yaşayan kadınların oranı 41.9. Yaşadıkları şiddet sonucunda hastanede tedavi gerektirecek boyutta yaralanan kadınların oranı da yüzde 25 civarında.
 
Şiddete uğrayan kadınların yarısı, bu olayı anlatmaya bile cesaret edemiyor.
 
Raporda, Türkiye'de kadının üretime katılmasındaki düşüşü sayılarla irdelendi.
 
'Kadınların işgücüne katılımının sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir unsuru olduğuna' da dikkat çekilerek, 'Kanunlardaki eşitlikçi yapıya rağmen, kadının niteliksel gelişimini ve işgücü piyasasına girişini sağlayacak gerekli mekanizmaların oluşamaması, bu düşüşün önemli nedenlerinden biridir' ifadesi kullanıldı.
 
Rapordaki verilere göre, kadınların işgücüne katılma oranı
1990'da yüzde 34.1 civarındayken,
2002 yılında yüzde 26,9,
2004 yılında yüzde 25.4 ve
2008 yılı için yüzde 24.5 olarak belirlendi.
 
1990'dan 2008'e kadar kadınların işgücüne katılımında yaklaşık yüzde 10 puanlık düşüş görüldü.
 
Rapor, kadınların çalışma yaşamında yer almasıyla ilgili çarpıcı bir gerçeği daha gözler önüne serdi. Son verilere göre (2008), kente göre kırsal alanda daha çok kadın işgücüne katılıyor.
 
Ancak kırsal alandaki her 100 kadından 84'ünün tarım kesiminde çalıştığı ve bunların da yüzde 77 gibi ezici çoğunluğunun 'herhangi bir ücret almaksızın' aile işçisi olarak çalıştığı vurgulandı.
 
***
 
Yine bir maden kazası faciası,
 
yine işçi ölümleri...
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'e göre devletin yapacakları bir yere kadar.
 
Suç, eğitimsiz işçilerde!!!!
 
Elbette işçiler madencilik eğitimini kendi bahçelerinde kazma kürekle delikler açarak almalı… Devlet ne yapsın herşeyi devletten beklememek gerek.
 
***
 
AKP ye AKP diyoruz diye.edepsiz olmuş idik.
 
Şimdi de AKP ye oy vermedik diye kanı bozuk olduk!
 
Ya ben? Hiçbir partiye oy vermedim benim kanımda biraz birşeyler sağlam kalmış mıdır?
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi

Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git